01.09.2024
Eylüller bana hep hüzünleri hatırlatır
günler de kısalır ömür gibi
pişmanlıklarım bağdaş kurar...
Haşim'in o dik merdivenlerinde
yaz entarisini çıkarır üzerinden
sararır yüzü içimdeki ağaçların
aynalardan süzülür kanlı yaşlar...
gönlümün koyaklarına
ve meçhul bir sevgilinin
kapanırım ayaklarına
unuttuğumu hatırlayamam
tıpkı hatırladığımı
unutmadığım gibi
Eylüller bana hep ayrılıkları hatırlatır
kekremsi bir tadı vardır bu mevsimde havanın
bir hüzün dumanı çöker yüreğime
saatler gece yarısını gösterdiğinde...
hayalin yuvalanır pencerelerde
bir değil bin eylül sığar gözlerine
yağmalanır, talan edilir sevincimiz
günbatımında güneş öper suların yakut dudağından
damlalar vedalaşır kara bulutlarla
bir gurbet türküsü çalar taş plakta
kederlerim karışır sigaramın dumanına
umutlar sarıya çalarken...
izini kaybettirir çaresaz
ve hicran gözyaşları
süzülür kirpiklerden
öylece biteviye
Eylüller bana hep vakitsiz ölümleri hatırlatır
aniden kapanır perdeler sıkı sıkıya
meçhul bir karaltı el sallar karşı balkondan
hüzzam bir yeis deli taylar gibi boşalır yokuşlardan
bir serseri bulut güneşimi gölgeler
bir bağbozumu sevinci kursağımda kalır
boğazımda birikir hıçkırıklar
ciğerlerim delik deşik olur
çözülür kalemin paslı prangaları
gözyaşı ve kan karışır şairin mürekkebine
bir doğum sancısı ertesinde
sözü hüzünle yoğurur
nihayet nur topu gibi
eylülce bir şiir doğurur
M. NİHAT MALKOÇ
Yayımlandığı Yer: Yarpuz Dergisi /Eylül 2020/ Sayı:20
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın