BABİL VE BABİL KUYUSU
Mezopotamya'da, adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Divan şiirindeki Babil’in bazı özellikleri hayli efsaneleşmiştir. Babil, büyüklüğü zenginliği geniş surları asam bahçeleri büyük tapınağı ve Babil kuyusu ile şiirimizde karşımıza çıkar.
Özellikle divan şiirinde telmihi yapılan veya hikâyesi işlenen konulardan biridir. Babil, asma bahçeleri, yedi katlı kulesi - Zigguratı - ve dünyanın yedinci harikasından biri olarak kabul edilen bu Babil Zigguratı’nın her katında bulunduğu söylenen bahçeleri ile efsanevi özelliklerde kazanmış olan bir şehirdir. Mezopotamya'nın bu kutsal şehri güneşe tapanların ve eğlencelerin bol yapıldığı bir şehir olarak da geçer. Babil Kulesi, Tevrat'ta, Kur'an'da ve dünyanın birçok bölgesinde yerel efsanelerde bahsi geçen asma bahçeleri ile ünlü bir kule ( Zigguratdır)
Eski edebiyatın Babil tasavvurunda tunçla kaplı yüz kapısı, surlarının ve kulelerinin üzerinde asma bahçeleri olan acayib- i seb’a- i âlem bir şehirdir. Geniş surların üzerinden dört arabanın geçebildiği surlarla çevrili olduğuna inanılan Babil’in diğer bir özelliği de zenginliğidir. Divan şairlerinin Babil tasavvuru içinde : “Anuş bin Nuh orada bina yapmış, Tahmures tamir etmiş, Dahhak hükümranlık merkezi haline getirmiş, Nemrud ve Kenan hükümdarları ile İskender de zapt etmiş, Hz. Süleyman’da bu kuleleri yıkmış “ gibi tasavvurlar da vardır. Süleyman bu kuleyi yıkmış ve o zamana kadar aynı dili konuşan insanların dilini 72'ye ayırmıştır.
Babil ile ilgili en önemli tasavvurlardan birisi kuyusudur. Babil deki bu kuyuya Harut ve Marut adlı melekler hapsedilmiştir. Harut ve Marut, Pers mitolojisinde, Zerdüştlük'te ve Kur'an'da ismi geçen iki melektir. ( bkz Harut ve Marut Nedir Beyitlerde Hikaye ve Efsaneleri ) Bu kuyuya yaklaşanlara Harut ve Marut sihir öğretmektedir. Bakara suresine göre Harut ve Marut'un Allah'ın emri ile insanlara çeşitli bilgileri öğretmekle görevlendirilen ama emrin dışına çıkarak insanlara sihri ve büyüyü de öğretmeye kalkıştıkları için Babil kuyusuna hapsedilerek cezalandırılan iki melek olarak kabul edilir. [1]
Kur'an'da Babil şehrinden Bakara Suresi, 102. ayette bahsedilir. Harut ve Marut isimli iki melek, insanları imtihan etmek için Allah tarafından Babil'e gönderilirler. Burada insanlara sihir öğretirler. Melekler sihrin küfür olduğunu söyledikleri halde insanlar sihir öğrenmekte ısrar ederler ve karı-kocayı ayırmaya yarayan sihirler öğrenirler. [2] “Mevlana’da Mesnevi’sinde ayrıntıya inmeden Hârût ile Mârût’tan söz etmiş, onların insanları yaptıkları kötü işlerden yargılamaları, temizliklerine güvenmeleri, dünya ehline baş olmayı istemeleri üzerine imtihana düşmelerine ve dünyada Babil kuyusunda cezalarını çekmelerine değinmiştir. Yedi ölümsüzler grubunda [3]yer alan bu iki melek ismi geçtiğinde sihir, büyü ve tılsımdan söz ediliyor demektir.
Bu ve benzeri diğer mazmunlar kullanıldığında yukarıda sıralanan bilgiler kast ediliyor, bu inançlara telmih yapılıyor demektir. Bu yüzden Babil, edebiyat dünyamızda Babil kuyusu , Harut, Marut, İskender, Nemrud, Kenan ülkesi, sihir, cah- ı Babil ( Babil kuyusu) sahir-i Babil , sihr-i Babil ( Harut , Marut ve sihiri), tılsım [4]kelimeleri ile geçer.
Gamze-i fettânını koydun ki yıkdı âlemi
Bahse dalmışken çeh-i Bâbilde câdûlarla sen Nedim
Nigâhuñ gerçi kim Bâbil-zemîn câdûlarındandur
Siyeh çeşmüñ velî deşt-i Hoten âhûlarındandur MUVAKKİT-ZÂDE MUHAMMED PERTEV ( 1746- 1807 )
Sevgilin gözleri sihir ve büyü yapar hatta Harut ve Marut’a sihir ve büyü talimi yaptırır.
Sahir-i Babil’i dembest vü hayran eyler
Başlasa şive-i icaz-ı tiraza nigahın Acem Razi [5]
Senin gözlerindeki işaretler manalar mucizesini göstermeye başlasa Babil deki Harut ve Marut ile onların bildikleri sihirlerin dillerini bağlar ve onları da hayran bırakır.
Zekân bir çeh- i Babil-i pür -fünun
Felatun’u eyler esir-i cunun Keçecizade İzzet Molla
Babil fünunu ile sihir, tılsım ilimleri kast edilmektedir.
Sevgilin gamzesi Harut ve Marut’un çukuru gibi, büyüleyen tılsımlayan , bir özellik taşır. Hatta sevgiliningamzesi bu meleklere sihir ve büyü öğretir. Onlardan daha ustadır
Cilve-i hüsnün firîb-i gamze-i câdû-fenin
Bâyezîdi Birhemen Cibrîli Hârût eylesin Naili Kadim
(Senin güzelliğinin cilvesi Bâyezîd’i Berhemen, sihirbaz gamzenin aldatıcılığı Cebrail’i Hârût eylesin.)
Sihr ta'lim eylemekde gamze-i câdû-yı dost
Çâh-ı Bâbilde eder Hârût-ı fettân ile bahs Ahmet Paşa
( Sevgilinin cadı gamzes Sihir talim etmek işinde Babil kuyusunda fitne ve fesada teşvik eden Hârût ile yarışır.)
Mürekkep, okka ve sayfada da sihir ve keramet vardır. Bu nesneler şairilerin sihiri gücünü ortaya koyan büyülü sözler çıkarmalarına yardımcı olan şeylerdir.
Safha bir lahzada Harutistan oldı yine
Turfa efsan okudu bu kalem- cadu – fen Nedim
Sana yine bir anda öyle bir hal oldu ki sanki sihirbaz bir büyü yaptı da sayfana Harutistanın sihirleri gelip kondu.
Ben şair-i Babil’i nijadım
Harut’a bu işte üstadım Fuzuli [6]
Çıkardı Zemzem-i manâ-yı çâh-ı Bâbil’den
Bu kilk-i sâhir-i muciz-hitâb-ı âlem-i âb Şeyh Galip
Gözüñ vasfın diyicek Ahmedînüñ (409/8)
Sözine mât olur câœû-yı Bâbil Ahmedi
Henüz ayagı tozıyla gelüpdür çâh-ı Bâbilden
Hat-ı sehhâr-ı dilber kim ˙uhûr itdi zenahdândan EMRÎ ( D. Edirne?, Ö. Edirne 1575 )
İLGİLİ BAŞLIKLARIMIZ VE LİNKLERİ
KAYNAKÇA
- [1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/edebiyat-terimleri-mazmunlar/harut-ve-marut-nedir-beyitlerde-hikaye-ve-efsaneleri/18236
- [2] Bakara Suresi, 102. Ayet (Diyanet Meali)
- [3] Sedat KARDAŞ, DİVAN ŞİİRİNDE SİHİR VE BÜYÜNÜN KAYNAĞI: HÂRÛT VE MÂRÛT, https://www.turkiyatjournal.com/Makaleler/1758146001_2.pdf
- [4] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Yayınları, İst. 1996, shf 126
- [5] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Yayınları, İst. 1996, shf 126
- [6] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Yayınları, İst. 1996, shf 126