Mimar Sinan gözünden bakmaktır Erciyes’e
Bakınca İstanbul’da rol biçmektir piyeste!
Seyyid Burhaneddin’le her an nefes almaktır
Nice Allah dostları ile Hakka dalmaktır!
Kuş cennetine varıp kanatlanıp uçmaktır
Seslerindeki zikre dalıp kalbi açmaktır…
Kızlar kirmen vururken yâre mesaj atmaktır
Her ilmiğinde vuslat, dokunurken tutmaktır!
Çemen, sucuk, pastırma, gelir tepside mantı
Hoş sohbetle yemektir seyrederken Zamantı!
Taş ustası elinde sanat harikası ev
Her Sokakta tarihle yanmaktır alev, alev!
Gadasını aldığım dersin dostluğa vefa
Misafiri olursun neymiş görürsün sefa…
Gidersen Kapuzbaşı şelalesine dostum
Çağlarken her damlası gül, sanki lale dostum!
Her yerde Selçukluyu soluyacak nefesin
Taşında, ahşabında gölge olmuş Efes’in!
Öğrenirsin nasıl yapılırmış ticaret
Nasıl tatlı dil ile daim olur bereket!
Eğer kışın gidersen yap Erciyes’te kayak
Buz gibi suyundan iç, donmadan kaysın ayak…
Gör Gesi bağlarını, ye mis kokan elmayı
Fakir bilir, ne zordur zenginden kız alması!
Sanki tüm Türk boyları yaşar Afşar, Çerkesi…
Eşek üstünde heybe gelenektir hevesi
Dünya şehrinden biri, büyülüyor herkesi
Kayserili olmak mı, çağ atlama adresi…
Saffet Kuramaz