Isfahan Şehri Edebiyat Dünyamızda Isfahan

 

Nakşi Cihan Meydanı: sağda Bab-ı Ali Saray, solda Şeyh Lütfullah Camii karşı Şah Camii

Resim Alıntı :https://tr.wikipedia.org/wiki/Nakş _Cihan_Meydan
 
Isfahan şehri
 
 
Safeviler`in başkenti olan İsfahân, bugün İran sınırları içinde kalır. Günümüzdeki İsfahan, İran'daki Isfahan Eyaleti’nin yönetim merkezi ve İran’ın üçüncü büyük şehridir. Şah İsmail’in ve Safaviler`in başkenti olan Isfahan, hem çok sayıda tarihi eserin de bulunmasindan, hem deTürk tarihi açısından  oldukça önemli bir şehirdir.
 
Verimli arazileri ve  Zayende Nehri sayesinde Elam ve Medler`den beri bir tarım ve ticaret kenti olan  İsfahan ismi , Sasani dilinde "Ordular" anlamına gelen  “Spahān” dan ( sipahiler) gelmektedir.[1] Rivayete göre , Dahhak’ı   öldüren  Gave de[2] bu şehirdendir. Dahhak’ı   öldüren  Gave ‘nin  Dahhak’ın kanlarıyla kınalanmış önlüğünün Sasani bayrağı haline getirildiği,  Direfş-i Gayvani ‘nin[3]   dalgalandığı, Sasaniler`in ordugahı olduğu anlaşılan bu şehir, Selçuklular ve  Safeviler devrinde altın çağını yaşamış, bu nedenle de Türk edebiyatında adından en çok söz ettiren  şehirlerden birisi olmuştur.
 
Sözi-y-çün Ahmedînüñ Rûm iline (492/11)
Gelür tahsîn Irâk u Isfahândan           Ahmedi
 
Sıfâhân hâk-i pây-ı tûtiyâ-yı dilber olmışdur
 Kara topraklıkdan şimdi çıkmış gevher olmışdur     EMRÎ ( D. Edirne?, Ö. Edirne 1575 )
 
 “İsfahan Nefs-i Cihan” ( dünyanın yarısı) olarak anılan bu şehir Tahran’ın güneyinde, Şiraz’ın kuzeyinde, Zagros Dağları eteklerinde ve Zayende Nehri kıyısında bulunur. İran’da kurulan devletlerin ya başkenti ya da önemli siyasal ve sosyal merkezi olan Isfahan, Türk edebiyatı ve Türk Alevileri ve Alevi şairleri tarafından Şah İsmail, Hatai ile , Şah Abbas  hatta Allahverdi ile birlikte anılır. İstanbul’dan sonra Bağdat’la birlikte en çok sözü edilen şehirlerin başında gelir. Divan ve halk şiirimizle birlikte halk hikâyelerimizde de adına en sık rastlanılan şehirlerin başındadır.
 
 Günümüzde dahi Isfahan, İran’ın gezilmesi en gerekli kenti olarak bilinir. 1722’ de Afganlar`ın talan ve yağmasına uğramış olmasına rağmen  Isfahan,  tarihten kalan Zayende Nehri ve üzerindeki  köprüleri ( Hacu ve Allah Verdi Han  - günümüzdeki adı Siesepol), Şeyh Lütfullah Camii, Dünya Kültür Mirası Listesi‘nde yer alan Nakş‑ı Cihan Meydanı ( İmam – Şah meydanı) İmam Cami, Ali Gapu Sarayı,  Mescid-i Cuma ( Cuma Cami) Çehar Bağ  bahçeleri  Çehel Sütün Sarayı , Heşt Behişt Sarayı , Büyük Çarşı (Bazar-e Bozorg)[4] vb ile hala tarihi ve coğrafi yönden önemli bir şehirdir.
 
Açık hava müzesi mavi şehir İsfahanhttps://www.hurriyet.com.tr/seyahat/acik-hava-muzesi-mavi-sehir-isfahan-40383196
 
Isfahân olsa murabba‘-beste
Çâr-bâğ içre olur gül-deste      Sâmî (Kutlar, 2004: 420, 3/11
 
Isfahan  Türk kültüründe, dokuz baklavalı halı ve kilimleri,  Şah İsmail ve Şah Abbas gibi büyük Şahlarının oturduğu başkent, İran’ın ordugâhı, çok süslü ve mamur şehir oluşu ile yer almıştır.
 
N’ola bûs-ı kademi kurre-i ayn olsa bana
Hâk-i pâyi gözime kuhl-i Sıfâhân görünür       Şeyhülislâm İshak (Doan, 1997: 341) [5]
 
Ol sipeh-sâlâr-ı Kisrî-ân ki istiksâr eder
Bir sipâhî bendesin taht-ı Sipâhân üstüne      Nedîm (Macit, 1997: 15)
 
Sürmeleri ile de meşhur olan Isfahan, şiir dünyamızda sürmenin geldiği ve yapıldığı yer olarak da yer alır.  Güzelliği açısından, İstanbul ile mukayese edilen, Padişah’a karşı Şahların oturduğu yer olarak bahsedilen bir sehirdir..Isfahan, şiir dünyamızda sürmenin geldiği ve yapıldığı şehir olarak sürme sözcüğü ile birlikte anılmıştır. Hatta Isfahan demek sürmeye telmih olmaktadır. Eski devrilerde Isfâhan sürmeleri pek makbul tutulmuş hatta kuhl sürme dendiğinde akla Isfahan ve sevgili de gelmiştir.  Bu nedenle kuhl veya sürme Isfahan ve sevgili imajı ile birlikte anılmıştır.  
Ayağı tozın gözine idinür sürme Kemâl
Kim iletse Zâtîyâ nazmun Safâhândan yana            Zâtî (Tarlan, 1967: 46) 62
 
Bezimde ehl-i basîret sipâh-ı efgânı
Sevâd-ı ehr-i Sıfâhâna sürmeli derler     Şeyh Gâlib (Kalkıım, 1994: 286)[6]
 
Yüzüñi ayagı topragına sür ‘ârif iseñ
Çeke gör gözlerüñe kuhl-ı Sıfahânları    Ravzi Hayatı ve Edebi Yönü ( Edincik- 16. Yy )
 
Edebiyatımızda   Isfahân/ sfahân/ spehân/ Safâhân/ Sıfâhân/ Sipâhân[7] şekillerinde karşımıza çıkan bu isim, Türk musıkîsinin de en eski makamlarından birinin adıdır. İsfahan, bu sebeple çok zaman tevriyeli olarak kullanılır.[8]
 
İran-zemine tuhfemiz olsun bu  nev gazel
lrgürsün İsfahan'a Stanbul diyarını    Nedim
 
Bir şah-ı cihandır ki gubar-ı siinı-i esbi
Sultandı Sifahan gözüne kııhl-ı ciladır   Nev'î
 
İsfahan'ı vü Irak'a Zâtiyâ seyr eyleyip
Bu makama gelmeğe etdikçe şeh nâz ağlarım Zatî[9]
 
Âgâh sürme-rîz-i dem-i Sâ’ib olmasa 
Âvâzemüz giderdi bizüm Isfahâna dekSemerkândî-i Âmidî Âgâh
 
Isfahandır aslı bizim elimiz
Ördek uçtu viran kaldı gölümüz
Sen gidersen nice olur halimiz  Urfa Türküleri[10]
 
 
IMG_4856
https://www.travestyle.com/2015/09/24/naqshe-jahan-a-full-day-at-the-worlds-most-beautiful-square-in-esfahan/
 

KAYNAKÇA 


[1] https://www.bizevdeyokuz.com/isfahan-rehberi
[4] https://www.skylife.com/tr/2014-02/dunyanin-yarisi-isfahan
[5] Emine YENTERZİ, KLASK TÜRK ŞİİRNDE ÜLKE VE ŞEHİRLERN MEHUR ÖZELLKLERİ, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume: 3 Issue: 15
[6] Emine YENTERZİ, KLASK TÜRK ŞİİRNDE ÜLKE VE ŞEHİRLERN MEHUR ÖZELLKLERİ, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume: 3 Issue: 15
[7] Emine YENTERZİ, KLASK TÜRK ŞİİRNDE ÜLKE VE ŞEHİRLERN MEHUR ÖZELLKLERİ, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume: 3 Issue: 15
[8] İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, s.
[9] İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, s.





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016