Tarik-i fâkada hem- keşf olup Senai'yeCenab-ı Külhane'i Layhar'a dek gideriz.
( Nail-i Kadim )
( Fakirlik yolunda Hakim Senai'ye yoldaş- ayaktaş olup, çıplak ayakla- Külhane'i Layhar'a dek gideriz.
Sundukça ehl-i aşka mey-i hoşgüvarŞad ola ruh-ı Külhani-i rind-i Layhar ( Yenişehirli Beliğ )
Huşenk
Şehanmede adı geçen destansı ve tarihi Acem kahramanlarındandır. Siyam b. Keyûmers'in oğludur.
Nigah-ı satveti lerziş-fiken Sam u Neriman'a
Sukun-ı şevketi hayret-feza Huşenk ii Dara'ya Fitnat
HURŞİT: Güneş: Cem'in babası, astolojik inançta dördüncü felakete oturan göğün kralı, elinde asa ve taç olarak tasvir edilmiştir. Hurşit sözü sembolik olarak Şahlığı, Hanlığı temsil eder.
Cemşit-i Hurşit: Güneş kralının oğlu, 21 Mart ta tahta çıkar, Nevruzu ilan eder. Şarabın mucidi hükümdar. Cem mazmun olarak baharın gelişini, işret eğlence ve içkiyi temsil eden mazmundur. Şehname de uzunca bir bölüm hainde anlatılır. Sekiz yüz sene yaşadığı söylenir. Cem’in Tahta çıkışı, Bijen'in kuyusu, Cem'in kadehi, Cem'in kadeh aynası ( Cam-ı cihan-nüma, cam-ı giti nüma, aine-i alem nüma) , Cem’in şarabı ( cam-ı cem), şarabın bulunuşu, Cem'in beratları yenileyişi, Cem'in ateşi, Cem'in meslekleri ve bilim dallarını buluşu, Cem'in zamanında yaşayan kaşif Yabel ve Yübel adlı kardeşler, divan şiirinde çok sık kullanılan mazmunlardandır.
Bir ahdi Habeş dehre olur bahş ile sultanDahhak'ın eder mülkünü bir Gave perişan ( Ziya Paşa )
( Bir ahdi Habeş'e cihan padışahlığı bahş edilir. Ama bir perişan kılıklı Gave tarafından mülkü tarumar olur.)
Kametin ham- kûşte kılmakta Direfş-i GavyanRûyet-i mansurunun peşinde daim rakibi
( Nedim)
HUŞENG: Feridun'un oğlu Pişdadiyan sülalesinden ikinci hükümdar. 40 yıl padişahlık etti. Demiri taştan ayırdı. Kanallar yaptı. İnsanlar tohum saçmayı, ekip biçmeyi onun zamanında öğrendiler ( şehname, -sf. 70-73)
HÜRMÜZ.: Behmen'in oğlu, Nuşirevan'ın torunudur. Zulmunden dolayı tahtan indirilmiş, gözüne mil çekilmiştir.
İKSİRİ HAYAT: Mumya Suyu - Abı hayat suyunun diğer türevi. İran mitolojisi öğelerindendir. Feridun’un askerleri bir hayvanı yaralar kaçan hayvan bir mağarada yarasını bu suya batırıp iyileşir. Feridun bir horozun ayağını kırarak bu suya sokar ve horozun ayağı iyileşince bunun hayat iksiri olduğu anlaşılır.
Bir sınmışa mumya dilerdimBir hasta için şifa dilerdim.
( Fuzuli )
İREM BAĞI: Âd’ın oğlu Şeddad zamanında Hafız-ı Şirazi zamanında yapılmış eşsiz bahçe . İrem, Havernak ve Babil bahçeleri ile birlikte tasavvur edilebilir. Cennet bağı Rıdvan’a benzetilir.
Görmedik öyle melek'i sureti bu dünyadaBelki Rıdavan Kaçırıp, guy-ı İremden gelmiş.
( Sümbülzade Vehbi )
Sim-i şirişki harc edeyim hak-i payineİksiri aşk talibiyim cevher isterim
( Baki )( Ayağını tozuna simli gözyaşlarımı döküp harc edeyim. Aşk iksirinin talibiyim cevher isterim)
İSFENDİYAR: Keyaniyan sülalesinden Küştsab'ın oğludur. Kötü simurgu öldüren destansı kahraman, Rüstem tarafından öldürülmüştür. Tunç bedenli anlamındadır.
İREÇ DESTANI: Tur, Selm, İraç Feridun'un oğullarıdır. Rum ve Batı'yı Selm'e, Turan ve Çin'i Tur'a ve İran'ı da İreç'e verir. Selm büyük, Tur, Feridun’un ortanca oğlu, İreç küçük oğludur.İreç’e kin bağlayan Selm ve Tur hileyle İreç'i çağırıp öldürürler.
KAFDAĞI: Zümrüd-ü Anka- Sımurgun yaşadığı, efsanevi masal dağı
KAHRAMAN: Rüstem tarafından öldürülebilen meşhur bir mitolojik yiğit. Kahramanı Katil'in bindiği bir deniz aygırı ve Gamgam adlı bir kılıcı vardır.
KÂVUS: Keykavus'tan sonra tahta geçen Siyavuş'u ordu komutanı yapan İran hükümdarı. Kavus'un kuleleri ( Babil kulesi) , Kavus dillere destan yedi katlı bir kule yaptırır. Bu kule, efsanevi babil kulesini andırmaktadır.
Keykavus'un mezarı,: Keykavus, Kavus’un kulesine benzer bir mezar yaptırır.
KEYHÜSREV: Siyavuş'un intikamı için komutanı Tus' u Türklerin üzerine yollar. Tus,Afrasyap'ın komutanı Piran'a yenilir. Keyhüsrev Rüstem’den yine yardım ister.
KEYKUBAT:Zev ile Gürşabs’tan sonra tahta çıkan hükümdar. Rüstem ile birlikte Afrasyap'a karşı savaşır.
KEYKAVUS: Keykubat’tan sonra tahta çıkarak Hemâveran ülkesini aldıktan sonra bu ülke hükümdarının tuzağına düşerek esir olunca Rüstem gidip onu kurtarır.
KİYUMERS: Taç giymek, tahta oturmak törenini ilk yapan padişah KİYUMERS'dir... Ondan evvel insanlar ne giyinmesini ne de yemek pişirmesini bilirlerdi. " (şehname, Cilt l, sf.63-64)Onun oğlu Siyamek, onun oğlu da Huşeng'dir.
KİSRA: Sasani hükümdarı Nuşirevan'ın lakabı Hüsrev kelimesinin Arapça karşılığıdır. Hz Muhammet bu hükümdarın zamanında dünyaya gelmiştir.
LALE : Divân şiirinde kırmızı rengi ile sevgilinin yanağı ve âşığın gözyaşları lâleye benzetilir. Lâlenin ortasındaki siyahlık sevgilinin yanaklarına özenme ve onu kıskanma dolayısıyla bağrında meydana gelmiş bir yara, dağlama olur. Ciğeri kan olmak, bağrı yanmak, pürhun olmak vs. bu nedenle kullanılır.
Şekil yönünden kadehe benzeyen lâle, şarap, kan, la’l, kâse-i mercân, câm, şem, çerağ, kanlı kefen, al sancak vs. olabilir. Rengi ve şekli yönünden hayli geniş bir kullanıma sahiptir. Aşığın gözyaşlarını döktüğü yer lâlezar (lâle bahçesi) olarak düşünülür.
Şehîd-i aşkın oldum lâle-zâr-ı dağdır sînemÇerâğ-ı türbetim şem’-i mezârım varsa sendendir.
Şeyh Galip
LAYHAR:( KÜLHANE-İ LAYHAR) Külhani: Şarap tortusu içen, hamamın külhanında yatıp kalkan, hamamdaki müşterilerden arta kalan üzüm saplarını ve diğer yiyecek artıklarını yiyerek yaşayan bir derviştir.
NERGİS: Esasında Yunan mitolojisinden gelme bir efsanedir. Narsis yahut Nergis, bir perinin aşk mahsulü olup çok güzel bir delikanlıymış. Bütün kızlar Nergis’in aşkı ile divane olurlarmış. O, bunların birine dahi iltifat etmemiş. Nergis yalnız insanları değil perileri de güzelliğine meftun etmiştir. Bir peri, onun aşkı ile halâk olduğundan taşlara ve kayalara dönüşmüş; vücudundan yalnız bir sedâ kalmış. Nergis’in bu kibrine tahammül edemeyen kızlar, onu Tanrıların intikamına havale etmişler. Nergis bir gün ırmaktan su içerken, suda yüzünün aksini görünce kendi güzelliğine hayran olarak ne yapacağını şaşırmış. Nihayet kendi aksini kucaklamak üzere ırmağa atılıp boğulmuş. Göbeğinden çıkan bir zerrecikten sularda nergisler yetişmiş. Aks-i sadâ-peri- Nergis’in aşkı ile taşa dönüştüğü gibi, Nergis de kendi ismi ile anılan çiçeğe dönüşmüş.
‘‘ Gül hasretinle yollara dutsun kulağını
Nergis gibi kıyamete dek çeksün intizar’’
Bakî
NERİMAN: Rüstem'in dedesi, Sam'ın babasıdır. Pehlivan anlamına gelir.
NEVRUZ: Farsça, Yeni gün anlamındadır. 21 Mart günü Güneş Hamel burcuna girer havalar ısınmaya başlar bu güne Nevruz denilir.
Nevruz kelimesi divan edebiyatında pek çok anlama ve olaya telmih maksadıyla kullanılır. Nevruzun gelişi ile divan edebiyatında pek çok olaya telmih yapılır bunlar:
1) Güneşin Hamel ( Koç bucuna ) girdiği gün 21 mart günü
2) Cem'in Azerbaycan’da tahta çıkışı, beratları yenilemesi, o günü bayram ilan etmesi, şarabı bulması, şarabı serbest bırakması, ateşler yaktırması, kutlaması,
3) Gece ile Gündüzün eşit uzunlukta olması
4) Cülus, bahşiş rütbe, makam, dağıtılması, hilat ve kaftan giyinme
5) Baharın gelişi, çiçeklerin açılması, üreme ve çiftleşme ayı, kır gezintilerinin ve eğlencelerin başlaması
6) Şarap, işret, musiki, eğlence vakitlerinin gelmesi
Cem, Cemşit, hamel, şarap, nev, Hurşit, gül, bülbül, işret, berat, cülus, sözcükleri ile nevruz mazmunu arasında yakın ilişkiler bulunur.
Cülus edince hamel tahtgâhına hurşit
Berat-ı işreti tecdid olundu rindanın
( Güneş, Koç burcunun tahtına oturup cülus dağıtır olunca Rint ehlinin içki içmesi ve eğlenmesine izin çıktı.)
NUŞİREVAN: Adil ve hakkaniyetli kararları ile meşhur olan hükümdar.
MİNUCİHR: Kardeşleri Tur ile Selm tarafından öldürülen İreç'in kızından doğan Feridun'un hükümdar olarak yetiştirdiği kız.
PENÇE-İ HURŞİT: Güneş alınlı dilber.
PERVİZ- HUSREV: Hürmüzün oğludur. Asıl adı Hüsrev lakabı Pervizdir.
PEŞENG: Afrasyab'ın babası
PİR-İ HUCEND: Tebrizde ölen Timur'un oğullarından rağbet gören Hafız-ı Şirazi ile tartışmış olan, Toktamış Han'ın gözdelerinden olan şair ve âlim.
RÜSTEM-İ ZAL: Simurg'un kaçırıp büyüttüğü Cihan pehlivanı. Neriman'ın torunu Sam'ın oğlu. Saçları ve diğer tüyleri beyaz doğduğundan Sam onu evlatlıktan reddedip bir dağa atar. Kahraman'ı Katili ve İsfendiyarı Öldürür. İran'ı Afrasyab'ın elinden kurtarır. Zabilistan ve Seyistan onun elindedir. Dev cüsseli Keyhusrev ve Keykavus zamanı İran destan kahramanıdır.
RAHŞ: Rüstem'in atının adıdır.
Sahtiyan ( Gave'nin bayrak haline gelen önlüğü), Gave demir döğerken giydiği bu sahtiyan önlüğü bir sırıga bağlar ve bayrak olarak kullanır. Dahhak'ın kanı ile lekelenen bu önlük Feridun tahta çıkınca İran bayrağı kabul edilip uğurlu sayılır. Feridun ve sonraki hükümdarlar bu bayrağı mücehverlerle süslerler.
SAM: Rüstem-i Zal'ın babası. Rüstem’i oğlu olarak kabul etmez, Doğumundan sonra onu bir dağa bırakır.
SELASE-İ GASSALE: Üç kadeh içmek. Meclis içinde zevk ve muhabbetle içilen üç kadeh. Bade meclisinde içilen üç dolu. Halk edeb. Bade, rüyada üç kadeh olarak içilir.
SELMAN ZAHİR: SELAMAN-I SAVECİ: İranlı meşhur şair. Çemsid-i Hurşit, Firak name adlı eserleri vardır. Divan şiirimizde adı sık sık geçen İranlı şairlerdendir. Gazel ve kaside vadisinde şairlerimiz tarafından takdir Üstat kabul edilen şairlerden biridir.
SEMENDER: Su kertenkelesi denilen bir hayvan. Su dolu kesecikleri sayesinde yanan ateşin üzerine su sıkarak üstünden geçebilen bir hayvan
Her ruh-u dildar ile ateş kesilmişemGüya ki ateş içre yaşar bir semenderim.
( Kadı Burhaneddin)
SİMURG (ZÜMRÜD-Ü ANKA) : Efsanevi kuş. Rüstemi kaçıran büyüten, annesinin karnını yararak doğumuna vesile olan mitolojik varlık.
SİYAVUŞ:’, Rüstemle birlik olarak Afrasyapla savaşan ve onu yenen ordu komutanı. Afrasyapla barış imzalar.
SÜHRAP: Annesi Türk olan Rüstem'in oğlu olan bir cengâver. Rüstem'i yenmiş Rüstem'i öldürmek üzereyken Rüstem onun elinden bir hile ile kurtulmuştur.
Şahgerdin kuyusu,: Harut ve Marut’un gizlendiği kuyu.
ŞAHDARU: Cem, yaralı bir kuşu kurtarıca kuş ona üzüm tohumu hediye etti. Bu tohumdan çıkan üzümlerden bir kısmı sıcakta kaynayıp bozuldu ve öylece kaldı. Cem'in güzel bir cariyesi zehir sanılan bu sudan içti ama ölmek yerine neşeye kapılıp sızdı uaynınca bu olayı Cem'e anlattı ve şarap bulunmuş oldu. Bulunan bu içkiye şahdaru dendi.
( A.T. Onay. Shf.446)
ŞAHMARAN: Başı insan gövdesi yılan görünümlü ben-i ademin şerrinden kaçan yılanların şahı. Zebercedden bir tahtın üstünde otururmuş. Birmağrada yeşillikler içinde yaşar. Danyal'ın oğlu Cahmasb bir gün bu mağraya girer ve Şahmamarana misafir olup içi bal dolu bir küp çıkarır. Hazinelerin bekçisi olarak tahayyül edilir.
ŞAPUR: Şehzade manasına gelir. Birçok İran hükümdarının oğlunun adı Şapur'dur.
ŞEMŞİREK TAŞI: ŞEB CERAĞ: Geceleri alev gibi yandığı tasavvur edilen taştır. Gece taşı anlamına gelir. Deniz öküzünün ağzından çıkan bir alev sonucu oluştuğuna inanılır. Eşref Bey Hikayesinde Gence Şehrinde bulunduğuna inanılan bir taş adı olarak geçer. Şamşırak taşları veya cam cırak taşları olarak adlandırılır.
TAHMURS: Devlerden yazı yazmayı öğrendi. Sadece Farsça değil, Rumca, Arapça, Sogdca, Çince, Pehlevce gibi otuza yakın dili bilirdi!.
Zev ile Gürşabs’: Feridundan sonra tahta geçen İran Hükümdarları. Afrasyap ile yapılan savaşlar zamanında tahta oturmuşlardır.
Üryan Baba( Baba Tahir): Tugrul Bey zamanında yaşamış üryan dolaşan Batını derviş.
SONUÇ
Fars edebiyatından çok sayıda destan, Rubai, Mesnevi ve ilmi kitaplarla İslami nitelik taşıyan pek çok eser Osmanlıca ya tercüme edilmiş, kimi İranlı şairlere nazireler yazılmış, kimi zamanda İranlı ediplerin yazdığı eserlere nazireler yazılmıştır. Rubai ve Mesnevi nazım türleri bize İran edebiyatından girmiştir. Molla Cami, Hafız-ı Şirazi, Firdevs’i, Türk asıllı olmasına rağmen Farsça yazan Nizami, Genceli, SA'Dİ ŞİRAZİ , Salman-ı Saveci, gibi şairler türk şairleri tarafından üstat kabul edilmişlerdir. İranlı şairlerin yazdığı pek çok eser cevirilmiş veya eserlerinden esinlenilerek yeni eserler yazılmıştır. Bunlar arasında SA'Dİ ŞİRAZİ 'nin BOSTAN VE GÜLİSTAN, F.Attar in Mantıku't Tayr , Nizami, Genceli'nin hamsesi, Firdevsi'nin şehnamesi, İskender nameler, Cahmaspname, Cem (Cemşit-i Hurşit) mesnevileri vb Türk şairlerini en çok etkileyen ve onlara kaynaklık eden eserlerdir.
Bu destanlar, hikâyeler, kıssalar, gerçek hayattan alınmış anlatılar, anekdotlar, efsaneler ve bölümler içerisinde geçen sayısız malzeme de divan şairlerimiz tarafından kullanılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Nevruz, , burçlar ve burçlara ait inanışlar efsaneler, simurg , Anka, Sam , Rüstem, simorgun Rüstem’i büyütmesi, İsfendiyar’ın kötü Simorgu öldürmesi, Rüstem'in İsfendiyar’ı öldürmesi, Rüstem'in pehlivanlığı,doğumu, gücü,savaşları, Afrasyap ve Savaşları, Bijen, Bijen'in kuyusu, Bijen ile Menije,,Kahraman'ın Rüstem tarafından öldürülmesi , , Gave- Kawa'nin önlüğü, Gave'nin örsü, ŞAHMERAN ,( ejder), Nevruz ateşi, Nevruzun gelişi, Babil kuyusu ( Harut ve Marut'un haps olduğu kuyu) Tahmuras,
Hüsrev-i Perviz ve sekiz hazineleri, ( Hüsrev’in sekiz ayrı hazinesi vardır. Bu hazinelerinden biri Bedaver denilen ve Rum kayser’inden eline geçen hazinedir. Saba-ı seyyare( uğurlu uğursuz yıldızlar)ve felekler, dokuz bahçe, dokuz gök kubbesi inancı, yedi felek, on iki burç Zerdüşt, Yecüc ve mecücler, mecusi, mug, piri mugan,gebr - mecusi, ateşe tapan-, muğbeçe ( saki) Asmug ( Zerdüşt dininde bir şeytan) ateş gede ( Zerdüştlerin ibadethanesi) Bülbülü Şiraz ( Şirazlı şair Hafız, Şirazlı meşhur Fars şairi )
Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya [email protected]