Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
ARAMA
MAKALE
AKIL-TUTULMASI-NASIL-OLUYOR
AHMET-ZEYT��NC��
Akıl Tutulması Nasıl Oluyor
GÜNÜN YAZISI
Güneş Tutulmasını, Ay Tutulmasını biliyoruz da neyin nesi bu Akıl Tutulması dediğinizi duyar gibi oluyorum... Canım tabi ki elle ya da başka bir organ ile tutulmuyor bu akıllar, ben de ki de ne akıllar. Bir akıl tutulmasıdır tutturmuşum gidiyor... Tutturmayın canım siz de aklınızı, fıttıttırmayın beni de böyle akılı makılı taktırıp da kafama...
Akıl tutulması için önce kiraya verecek ya da satacak bir akıl olmalı ortada... Tabi bunu kim satacak ve kiraya verecek ise o da hemen çıkmayacaktır ortaya. Gazeteye ya da dergilere de ilan filan vermeyecektir, beklemeyin böyle şeyleri... Akıl vicdan ile cüzdanın arasına sıkışmaya görsün ay gibi, güneş gibi hemen tutulur... Eğer ki cüzdanınızı vicdanınızdan büyük bellemiş iseniz vay halinize ve aklınıza...
Akıl Tutulmasının panzehiri sevgidir. Önce vatanınızı ve mensubu olduğunuz ahlaki ve dini değerleri seveceksiniz. Bu sizin aklınızın kiraya verilmesinin, satılmasının önüne geçer. Güneş tutulur, bir müddet dünya karanlıkta kalır hakeza ay tutulur bir müddet gece ışığını dünyaya salamaz, karanlık olur kısa bir müddet, ancak aklınız tutuldu mu öyle kolay kolay bu tutulmadan kurtulamaz... Aklınız ile birlikte vicdanınızda körelir...
Elin gavurunun üç kuruş parası için dünyanızı, ahretin-ize değişirsiniz az bir ücret karşılığında. O an ki paranın büyüklüğünün, miktarı ne olursa olsun, karşılığı az bir ücrettir, eğer ki ahirette ki zenginlikler ile kıyaslayacak olursanız...
Aklını satanlar veya kiraya verenler, yaşları ilerledikçe pişmanlıklar içine de gireceklerdir mutlaka eğer ki vicdanlarının körelmesi birazcık olsun hafifledi ise... Tövbe kapısı her zaman açık deniyor ya işte o tövbeleri de son nefese son zamanlara bırakmamak lazım gelir ki Azrail as. da kapıyı ne zaman çalacağı hiç belli olmayan işlerdendir...
Belli bir ideolojinin peşinden gidiyorsanız bile, etrafınıza da objektif bir gözle bakma yetinizi de biraz geliştirmeye çalışın derim. Eleştirmeye önce kendimizden başlarsak, çevremizde ki olayları ve insanları da daha aklı başında bir şekilde akıl tutulmasına uğramadan değerlendirebiliriz kanımca...
Ahmet Zeytinci
Gold Üye / Erkek / 10/30/2016
Paylaştıklarım
ŞİİRLER
(598)
TARTIŞMA
(2)
YAZILAR
(1250)
Hakkımda
Yengeç Burcunun son günü ta 961 senesinde yakalamışız hayatın ucundan. Hayatımın büyük kısmı Ankara'da geçti, halen de devam ediyor, bir sene Bursa Yüksek öğretim ve üç ay Balıkesir askerlik macerasını saymazsak, Ankara bizi, biz Ankara'yı severek gidiyoruz hayatta... En güzel öğretim hayatımı Bahçelievler Deneme Lisesin de geçirdim yetmişli yıllarda... Bizler seksen kuşağı diye anılırız. Çok sıkıntılı günler, aylar seneler geçirdik o zamanlar bilenler bilir. Sevdalandık ta o zaman hem kızlara hem de vatana... Hala da devam eder, ikincisi... Liseden sonra seksen iki senesinde Uludağ Üniversitesi İİBF de bir senelik bir maceramız oldu, 83 senesinde ki o matematik yok mu o matematik, işte onun yüzünden döndük Başkente... Sonra askerlik, devamında iş hayatı ki halen devam eder ayakkabıcılık sektöründe... Emekli olsak da işleyen demir parıldar, düsturunu kendimize rehber edindiğimizden, devam dedik işe de hayata da... Bizim mütevazi şairliğimiz bir inat ve terk edilmişlik uğruna yetmişli yıllarda başlasa da öykü ve denemelerde 2009 yılına denk gelir. Hep yazmanın okumak ile beraber yürütülmesinden yana olmuşumdur. Mizahi konularda yazarım genellikle, ne yapalım işte bizim kalem de yürekte beyinde buna çalışıyor... Doksan iki yılında dünya evine girdik ki ne de güzelmiş hele de altın kalpli bir hanım ve iki tane de aslan gibi evlat olunca, biri dişi aslan biri erkek aslan olmak üzere 29 seneyi devirdik. İşte böyle bizim durumlar... Üstat Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun dediği gibi ''
Şairim, Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası, Ayak seslerinden tanırım. Ne zaman bir köy türküsü duysam, Şairliğimden utanırım.'' Ortalık gergin bizimkisi yüzlere biraz tebessüm ekmek... Tüm dostlara gönül dolusu selam ve saygılar...
×