GÜLDANA DESTANI ve ÖZETİ ( Kırgız Destanı ) Dr. Doğan Kaya

 
GÜLDANA   DESTANI  ve  ÖZETİ ( Kırgız Destanı )  Dr. Doğan Kaya
Dr. Doğan Kaya
 
Manzum olup 734 dizedir. Türkiye’de yayımı ilk defa 2012 yılında, Zekeriya Karadavut tarafından gerçekleştirilmiştir. Karadavut’un çalışması Suale Egimbaeva’nın eserine dayanmaktadır. Destanda konu olarak, halkını iyi yönetemeyen Cakıp Han’la zekasıyla ona üstün gelen vezir kızı Güldana’nın sergiledikleri işlenmiştir.
Destanın özeti şöyledir:
Gaddar Cakıp Han, halkını adaletli şekilde yönetmez, onlara zulmeder. Vezir Orun ise, onun tam tersi yönetim sergiler. Bu yüzden halk tarafından çok sevilir. Bunu fark eden Cakıp Han, vezirini cezalandırmak ister. Orun’a iki soru sorar ve 3 gün içinde doğru cevap vermezse öldüreceğini söyler. Ona; “Katı ile çok acı nedir?” diye sorar. Vezir cevabı bulabilmek için halkın içine gider, bir çare bulamaz.
Orun’un Güldana adında güzeller güzeli zeki bir kızı vardır. Sorulan bilmecenin cevabını babasına söyler. “Gönül kırıp insanı rezil etmek acıdır. Ağır yoksulluk, zamanın zorluğu ise katıdır.” der.
Orun doğruca Cakıp Han’ın huzuruna çakıp cevabı söyler. Han bilmeceyi çözen Dana’yı görmek ister. Kız, Han’ın huzuruna çıkar.
Cakıp Han, onu beğenir ve Güldana ile evlenmek ister. Veziri Orun’a kızını kendisine vermesini, 41 gün düğün yapacağını, kendisini altına gümüşe boğacağını söyler. Şayet vermezse onu öldüreceğini söyler.
Vezir çok üzülür, çaresizlik içinde kıvranır. Güldana, babasının üzülmesine dayanamaz ve Cakıp Han’la evlenmeyi kabul eder. Ancak Cakıp Han’dan kendisine dertsiz kedersiz bir kişi bulup getirmesini söyler. Han, Güldana’nın bu isteğini duyunca güler, alay eder. 2 ay boyunca dertsiz kişiyi arar, bir türlü bulamaz. Dana’dan öç almak ister. Kendisinin yakın bir dostunun yanına gideceğini ve vezirinin ülkeyi yönetmesini söyler. Bunun dışında vereceği, kayın kadar sağlam yapılmış, kapağı sıkıca kapatılmış, ağzına özel mühür basılmış kutunun içini altın ve gümüşle doldurmasını ister. “Bir felakete uğramazsam, iki yıla kadar döneceğim.” der ve kapıda duran kısrağın, kendi aygırı gibi bir tay doğurmasını ister, atına binip gider.
Cakıp Han’ın söyledikleri Dana’nın aklını kurcalar. Avlanmaya gideceğini söyleyip babasından birkaç yiğit ister. Babası 30 yiğit verir. Güldana, kılık değiştirir, erkek kıyafeti giyer.
Pek çok yer dolaşırlar ve gide gide Cakıp Han’ın konakladığı yere ulaşırlar. Cakıp, onları misafir eder. Oynayıp eğlenirler. Âşıklar karşılaşma yaparlar. Misafirler onar onar eşleşip saz çalar, yiğitliklerini gösteririler. Cakıp Han’ın yiğitleri yenilirler, Cakıp Han, bahse altın koyar, yarış başlar ve Han yine yenilir. Atını, kaftanını kaybeden Han, mührünü de kaybeder. Onun yorga atını götürdükleri kısrağa çektirirler. Kutuyu altın ile doldurup, ağzını mühürlerler. Han, pişman olur yalvarır. Atını, kaftanını, mührünü geri verip oradan vedalaşıp yurtlarına varırlar.
Aradan bir yıl geçer, Cakıp Han köyüne gelir. Dana, ona kısrağı ve altın dolu kutuyu gösterince Cakıp Han onun büyü yaptığını söyler. Dana olanı biteni anlatır. Han yaptıklarından pişman olur. Cakıp Han’ın rezilliği, Dana’nın zekiliği bütün şehre yayılır.
Dr. Doğan Kaya
 

Dr. Doğan KAYA, KIRGIZ DESTANLARI, SALKIMSÖĞÜT Yayınları: I. Baskı Ankara 2015
 
 





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016