ER TÖŞTÜK DESTANI ve ÖZETİ ( Kırgız Destanı ) Dr. Doğan Kaya

 
ER TÖŞTÜK DESTANI  ve  ÖZETİ ( Kırgız Destanı )  Dr. Doğan Kaya

Dr. Doğan Kaya
 
Kırgızların en eski destanlarındandır. Kazaklarda “Er Töştik”, Buryatlarda “Geser”, Tatarlarda “İyir Toşlig” adlarıyla da anlatılmaktadır. Er Töştük, meşhur destan kahramanı Manas’ın arkadaşı olup aslında müstakil destan olmaktan öte Manas destanı içinde anlatılan bir bölümdür. Er Töştük destanı Türk bilim adamlarınca ayrı bir destan olarak telakki edilmiştir.
Er Töştük, mitolojik ve masalımsı unsurları ihtiva eden ve sadece Kırgızlar değil, diğer Türk boyları arasında da anlatılan destandır. Töştük, üzerinde ilk duran araştırmacı Radloff’tur. “Türk Halklarının Edebiyat Örnekleri” adındaki ünlü çalışmasının IV. cildinde Batı Sibirya Tatarlarının “İir Toşlık” masalını, V. cildinde de Kırgızların arkaik kahramanlık destanını yayınlamış, iki metnin karşılaştırmasını yapmıştır. Daha sonra G. N. Potanin, Buryat ilim adamı M. N. Hangalov, Sovyetlerden P. A. Falev ile V. M. Jirmunskiy gibi kişilerin bu konuda mesai yaptıklarını bilmekteyiz.
Kırgızlardan C. Camgırçıoğlu, I. Şamenoğlu, I. Abdırahmanoğlu, C. Kazakbayoğlu’nun el yazmalar fonuna teslim ettikleri materyaller nesir şeklinde söylenmiş masallar olup Kırgızistan’ın kuzey bölgesinde yaşayan boylardan derlenmiştir.
Destanın dört eşmetni vardır. Bunlar; İbray Abdırahmanov’un derlediği Sayakbay Karalayev eşmetni (1937), Surançiyev Kalça eşmetni (1942), “Köçpösbay” adıyla Iymanbek Şamenoğlu’nun derlediği eşmetin (1949), Düyşömbiyev Mırza’nın “Eleman Baydın Er Töştük” adıyla yayımladığı eşmetinlerdir(1957). Destan üzerinde Kırgız bilim adamlarından C. Taştemirov, S. Musayev, B. Kebekova, E. Abdullayev çalışmışlardır. Karalayev eşmetni 16559 dizeden oluşmaktadır.
Töştük-Coodarbeşim-Moldocaş birbirini tamamlayan üç destan halindedir. Bu durum Kırgız destanlarında sıkça karşımıza çıkar. Manas-Semetey-Seytek, Kurmanbek-Seyitbek-Şırdakbek bu neviden destanlardır.
Er Töştük, doğması, hızlı büyümesi, zekâsı, güçlü ve iradeli olması, girdiği her işin üstesinden gelmesi destan kahramanlarındaki özelliklere sahip birisidir. 12 yaşında herkesi dövebilen, koyun gibi kesen biri olarak takdim edilir.
Destanın özeti şöyledir:
Kırgızlarda Kökötöy’ün yaş töreni olur. Bu törene bütün dünya halkları davetli olur. Törende çeşitli oyunlar oynanır. Oyunlardan güreşte kim birinci olursa ona büyük bir ödül verilecektir. Bunu duyan bütün halklar kendi pehlivanlarını güreşe hazırlarlar. Bunların arasında dev gibi olan ve herkesin kendisinden çekindiği Kalkmak pehlivanı Han Coloy da vardır.
Kırgız Hanı Manas, yiğitlerini toplar ve onlara Coloy’un karşısına çıkıp onu yenmelerini söyler. Ancak hiç birisi bu teklifi kabul etmez. Manas aynı teklifi Er Töştük’e yapar. Er Töştük de yer altından yeni çıktığını, henüz sağlıklı olmadığını söyler. Sonunda, Coloy’un karşısına Kırgız Koşoy çıkar ve onu yener.
Kırgız ülkesinde çok zengin ve 8 oğlu olan Eleman diye birisi vardır. Günün birinde çocuklarının tamamı gözden kaybolur. Eleman aramadık yer bırakmaz. Günün birinde bir tarlada uyuya kalır. Rüyasında aksakallı ihtiyar Eleman’a bir alma verir eşi ile bunu yemelerini ve bir oğlunun olacağını adını da Er Töştük koymalarını söyler.
Aradan 9 ay geçer ve ihtiyarın dediği gibi bir oğlu olur. Çocuğun adını Er Töştük koyarlar. Çocuk akranlarına göre daha hızlı gelişir. On iki Yaşında köyün çocuklarını döver. Onlardan birisi kızar ve eğer yiğitse kaybolan ağabeylerini bulmasını söyler. Töştük, bunu annesine sorar ve doğru olduğunu öğrenir. Hazırlığını yapar ve 8 ağabeyini bulmak için yola çıkar. Eleman ona kırk sene yırtılmayan demirden ayakkabı, seksen semiz atın etinden yedi yıllık azık hazırlatıp yolcu eder.
Töştük’ün başından çok belalar ve sıkıntılar geçer, sonunda ağabeyleriyle karşılaşır. Onarı alıp evlerine gelirler.
Bir gün Töştük’ün aygırı kaçıp Çuk-Terek adlı bir yere gelir. Töştük, oraya gider ve Çuk-Terek’teki Peri kızı Aysalkın’la karşılaşır ve onunla nikâh kıyar.
Aysalkın’ın Er Töştük’ten gebe kalır ve dokuz aydan sonra bir erkek çocuk doğurur. Töştük, çocuğun adını Bokmurun koyar.
Birgün Aysalkın, bir fırsatını bulup Bokmurun’u alıp çocuğu olmayan Kökötöy’e getirip evlat olarak verir. Töştük ise, her şeyden habersiz eğlenip, gününü gün etmektedir.
Aradan yıllar geçer ve Eleman oğullarını evlendirmek için kız arar. Gördüğü bütün kızları beğenmez. Günün birinde bir kocakarıya rastlar. Sonra, Oruskan adlı birinin evine konuk olur. Oruskan’ın dokuz kızı vardır. Kızlarını istemek için avda olan Oruskan bekler. Oruskan, Eleman’ı ağırlar, azizler.
Eleman, Oruskan’a dokuz oğlu için, dokuz kızına talip olduğunu söyler. Bunun üzerine Oruskan şartlar ileri sürer. Şartları; yaylak ve kışlağının hayvanla doldurulması, kapılarının altına altın ve gümüş serilmesi, kapılarındaki bülbüllerin birbirine uçması, yine kapıların birinin önü yağ, diğerinin önü bal gölü yapılması, birindeki balıkların diğerine sıçramasıdır.
Eleman evine döner. Oruskan’ın şartlarını çocuklarına aktarır. Onlar, hayvanı bulabileceklerini ancak altın, gümüş, yağ ve balı temin edemeyeceklerini söylerler. O zaman Töştük ileri çıkar ve bunun kolay bir iş olduğunu söyler. Bunun için at atası boz aygırla at anası boz kısrağın Oruskan’ın yaylasında kesilmesi ve kanlarının saçılması yapmaları yeterlidir.
Er Töştük’ün dediğini yaparlar. Oruskan’ın arzuları bir bir gerçekleşir. Eleman büyük düğün yapar. Ala-Too (Ala Dağ) gibi et yığar, Ala-Göl gibi çorba yapar. Büyük bir ziyafet verir. Ziyafet kırk gün sürer. Hatta halk arasında; “Eleman’ın töreni” diye bir deyim bile oluşur. Ziyafet sonunda düğün kervanı yola koyulur. Ancak dokuz kızdan en küçüğü Kenceke; “Ben, Yolu Deve’yi, Çalkuyruğu (atı) ve Kuytu Köle’yi almadan gitmem. Kiltorko ve Gokçekez Geze’yi giymeden yola çıkmam.” diye düğün kervanına katılmak istemez. Kenceke’nin arzusu yerine getirilir. Düğün kervanı bir hayli yol gittikten sonra büyük bir derya gelirler. Bir gün dinlenirler.
Eleman sabah, sabah erken kalkar, atlarını yayar ve derya kenarlarında atlara su içirirken, suda bir karaciğer görür. Buna Eleman hemen karaciğere atılarak uzun kargısını ona batırır. Karaciğerden sıvı gelmeye başlar. Eleman da deryaya girip karaciğeri tutar. O zaman, karaciğer, yedi başlı bir cadı olur. Bu, Zelmogus’tur. Zelmogus, Elaman’ı kaldırıp dövmeye, üstüne çıkıp zıplamaya başlar.
Eleman, kendisini serbest bırakması için yedi başlı cadıya; “Mağara dolu param var, sürülere yetecek arazim var, yılkı yılkı atım, develerim, sığırlarım var. Onları sana vereyim.” diyerek yalvarır. Zelmogus, aldırış etmez, üzerinde zıplamaya devam eder. Eleman, bu defa sekiz oğlunu kendisine vermeyi teklif eder. Zelmogus, onu da kabul etmez. Eleman son defa en küçük çocuğu Er Töştük’ü ona vermeyi teklif eder. Zelmogus, kabul eder ve Eleman’ı serbest bırakır. Töştük doğduğu zaman kendisiyle beraber bir sihirli kutu dünyaya gelmiştir, onu Zelmogus’a verir.
Kervan, yoluna devam eder. Bu arada Töştük, konuşma yeteneği olan atını koşturup, Cadı’nın yanına gider ve sihirli kutuyu alıp kaçar. Ancak Cadı ardına düşer. Sihir yapar ve yer yarılır. Töştük bu yarıktan düşer ve atıyla yer altında kalır. Yer altında birisi geyikten daha hızlı olan, birisi uzaklardaki sesi duyan, birisi çok uzakları görebilen ve birisi de göl suyunu yutabilen dört Mamıt’la karşılaşır ve onlarla dost olur.
Yer altının padişahı olan Kök Döö (Gök Dev)’nün üç kızı vardır ve bunlardan küçüğünün adı Kül Ayim’dir. Kül Ayim, Er Töştük’ü rüyasında görüp ona âşık olmuştur. Kül Ayim, Er Töştük'ü çoban kılığında babasının yanına hizmete sokar. Adını da Kel Çoban kor.
Kök Döö, üç kızını evlendirmek ister, kızlarının eline birer elma verir ve kimi arzu ederlerse elmayı o kişiye atmalarını söyler. Köl Ayim, elmasını çobana / Er Töştük’e atar. Kök Döö, bundan hoşlanmaz ama yine de rıza gösterir.
Kök Döö, kızlarını vermek için şartlar ileri sürer. Bunlar; doksan tene yaban eşeği sıpası getirmeleri ve kaybolan benekli kısrağın taylarını bulup getirmeleridir. Kardeşlerden ikisi bu şartları yerine getirmek isterlerse de başaramazlar. Kel Çoban’ın / Er Töştük’ün yardımıyla başarılı olurlar. Kök Döö, Kel Çoban’ın Er Töştük olduğunu öğrenir.
Er Töştük kaplan, ayı ve karınca gibi hayvanlara yardım eder. Tüylü hayvanların tüyünü alır. Yolda karşılaştığı tek gözlü devi öldürür. Aradan günler geçer. Töştük çok yollar, çok sular geçip Urumkan’ın şehrine gelir, Urumkan’dan kızı Uzunçaç’ı kendisine vermesini ister. Han, şartlarını yerine getirirse, Uzunçaçı kendisine vereceğini söyler.
Urumkan’ın ilk üç şartı kendi kaplanı, pars ve ayısı karşısına Er Töştük’ün kaplan, pars, ayı ve kurt ile dövüşmesidir. Er Töştük, yanındaki tüyü yandırır, bir kaplan peyda olur ve hanın kaplanını öldürür. Aynı şekilde pars, ayı ve kurt ortaya çıkıp hanın parsını, ayısını ve kurdunu öldürür.
Urumkan, daha sonra Töştük’ün İtiçpes Gölü’ndeki kırk kulaklı kazanı getirmesini ister. Töştük, İtiçpes Gölü’ne gider. Suya gireceği zaman, atı Çalkuyruk dile gelir. Suya girenin öldüğünü, girmeden önce yedi gün beklemesini, bu arada suyun yüzüne köpük çıkarsa sevinmesini, şayet kan çıkarsa artık evini göremeyeceğini söyler. Töştük, atının dediğini yapar ve yedi gün bekler. Yedi gün sonunda suyun yüzünde kan peyda olur. Göl, Çalkuyuruk’u yutar. Bunun üzerine Töştük, Maamıt’a gölün suyunu yutturur ve atını kurtarır. Kazanla Zelmogus’u, Kara Döö'yü, sonra da Kök Döö'yü öldürür.
Urumkan, at yarışı ister. Töştük, Maamıt sayesinde bunda da başarılı olur.
Urumkan, güreş ister, Güreşte Töştük, Urumkan’ı yener.
Urumkan sonra ok atışı ister. Töştük, bundan da galip ayrılır.
Urumkan, yere taneler saçtırıp onların toplanması ister. Töştük kısa sürede taneleri toplar.
Urumkan, son olarak kendisine ait olan kütüğü, keçeden yapılmış balta ile yarmasını ister. Töştük bunu da başarır. kazanı getirip Urumkan’a verir.
Urumkan, kızı Uzunçaç’ı Töştük’e verir. Töştük, Kül Ayim ve Uzunçaç’ı yer yüzüne çıkmak üzere yola koyulur. Bunun için dev kartal Alpkarakuş’tan yardım ister. Kartal, bunları sırtına alır ve yeryüzüne çıkarır. Yolda yiyeceği biten kartala, Er Töştük baldırından et kesip verir.
Töştük yokken yer üstünde insanları rahatsız eden Çoyunkulak’a rastlar. Onu tanımadığı için yanına alır. Ancak Çoyunkulak, Er Töştük'ü öldürüp ve iki karısını da alıp kaçar. Bu arada Alpkarakuş, Er Töştük’ü diriltir. İlk işi Çoyunkulak’ı öldürmektir. Ancak Çoyunkulak yedi canlıdır ve canları yedi kuşun içinde saklıdır. Bunu Uzunçaç’tan öğrenen Er Töştük, yedi kuşu tek tek yok eder ve böylece Çoyunkulak ölür.
Er Töştük memleketine gelir. Hamile olan ve doğurmak için yedi yıldır Er Töştük’ün gelmesini bekleyen eşi Kenceke’ye, atasına ve kardeşlerine kavuşur, birlikte mutlu olurlar.
Dr. Doğan Kaya
 

Dr. Doğan KAYA, KIRGIZ DESTANLARI, SALKIMSÖĞÜT Yayınları: I. Baskı Ankara 2015
 
 





EsaAdmin / Erkek / 8/24/2016