Abdülvasi Çelebi Halilname ve Dasitanı İbrahim
Abdülvasi Çelebi’nin hayatı hakkında çok fazla bir bilgi yoktur. Eser ve yazarı hakkında kaynaklar bir bilgi vermemiş eser ve yazarı hakkında ilk bilgileri Vasfi Mahir Kocatürk Edebiyat Tarihi Kitabında vermiştir. [1]Eserin adı ve yazarından tezkereler söz etmemişse de, eserde anlatılan kıssalar Divan şiir ve edebiyatının üzerinde en çok durdukları kıssalardan biri olmuştur.
Halilaname’den çıkarılan bilgilere göre Çelebi Sultan Mehmed zamanında ( 1413-1421) yaşamış Vezir Bayezid Paşa tarafından himaye edilmiştir. Kadıoğlu lakabıyla anıldığına göre de babası bir kadı veya ulemadır. [2]
Abdülvasi Çelebi’nin hayatı hakkında edinilen bilgiler “Halilname” adlı eserinden çıkartılan kırıntılardan ibarettir. Halilname adlı eserinin yazılış hikâyesini anlatırken Çelebi Mehmet’in Hazret-i İbrâhîm Aleyhisselâm kıssasının Türkçeye nakledilmesi için “ her beyti için bir altın “ diyerek Şair Ahmedi’yi görevlendirdiği, fakat Ahmedi’nin bu esere başlayamadan öldüğünü ifade eder. Ahmedi Ö. 1413.
Bunun üzerine Çelebi Mehmet, bu işi Abdülvasi Çelebi’ye aktarmış ve “ her beyti için bir altın “ vaad ederek[3] Fahreddîn Cürcânî'nin "Veys-ü Râmîn" adlı Farsça mesnevîsinin Türkçeye çevirisini yapmasını istemiştir. [4]Fakat Abdülvasi Çelebi eseri beğenmeyerek tercüme yerine bir peygamber kıssası şeklinde özğün bir eser yazmayı tercih etmiştir. V. Mahir, eserin 1414 yılında kaleme alındığını eserin Afyon Kitaplığı 34 no da kayıtlı olan nüshasına dayanarak yazmıştır.[5]
Halilaname İbrahim Halilullah ın hayat hikâyesini anlatan bu mesneviyi şeklinde yazılmış ve esere kısaca Halilaname adı verilmiştir. Eser, “Hz. İbrahim’in hayat hikâyesi İslâmî kaynaklar, mukaddes kitaplar ve İsrâiliyat türü rivayetlerdeki bütün ayrıntılarıyla anlatılmıştır. Aruzun mefâ’îlün mefâ’îlün fa’ûlün kalıbıyla yazılan eser, 3693 beyitten meydana gelmiştir” [6]
Bu eser, İbrahim ü Sara ve Dasitan-ı İbrahim Nebi adlarıyla da bilinir. Eserin sonunda bulunan "Mi'racname-i Seyyidü'l-beşer" başlıklı bölüm halindeki 567 beyitlik Mi‘râcnâme müstakil bir eser olarak da kabul edilmektedir. [7]
Şiir konusunda hayli yetenekli olduğu anlaşılan Abdülvâsi' Çelebi'nin bu eseri edebî sanatlarla süslü, çekici, canlı bir dile sahiptir. Eser, ayetler, hadisler, tefsirlerle zenginleştirilmiş, peygamberler târihi kapsamında değerlendirilmesi gereken biyografik bir eser niteliği kazanmıştır. “Halîl-nâme, gerek muhtevası, gerekse dil ve üslûbu bakımından Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Hz. İbrahim’in doğumundan ölümüne kadar bütün hayatını ilk defa bu derece kapsamlı ele alan eser, konusunun orijinalliği ile yalnız Türk edebiyatında değil, Doğu-İslâm edebiyatlarının da önde gelen eserleri arasında yer alır.” [8]
Vasfi Mahir Kocatürk ilgili maddede Abdülvasi Çelebi’nin şiir dilini Ahmedi’nin şiirinden daha canlı ve ustaca bulmakta fakat “ üslupta sanatkaranelik gayreti görülmemektedir diye ifade eder. Eserin dilinin sade ve berrak olduğunu, devrine göre sade ve canlı yazıldığını, İran mesnevicilerinin yolundan gitmeyen halka yönelik bir eser olduğunu, buna rağmen müellifin kabiliyeti ile divan şiirinin tekâmülünde rol alan bir eser olarak değerlendirmektedir.
Nüshaları
Halilname'nin bilinen üç nüshası: Kahire nüshası Darü l-kütübi'l-Mısriyye adını almış olan Kütüphane-i Hidiviyye'de (Edeb Türkf M. 82) bulunur Bu nüsha 857'de ( 1453) istinsah edilmiş 136 varaklı bilinen en eski nüshadır. Muallim Cevdet nüshası, Atatürk Kitaplığı'nda (K 214, eski Belediye Kütüphanesinde, Afyon nüshası olarak bilinen yazma ise Gedik Ahmed Paşa Kütüphanesi'ndedir (nr. 34). [9]
Eser üzerinde Dr. Ayhan Güldaş, ( Abdülvasi Çelebi, Hâlilname, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1996, VIII+548 s.) bir çalışma yapmıştır.
BKZ : Abdülvasi Çelebi Halilname- Dasitan i İbrahim Aleyhisselam - Mesnevisi Özeti-
Kaynakça
[1] V. M. Kocatürk, Edebiyat Tarihi, MEB 1996 , shf 202-208
[2] Günay Kut, “Abdülvâsi Çelebi”, DİA, I, 283-284;
[3] Abdülvasi Çelebi, "Halilname", Kültür Bak. Yay. 1000 Temel Eser serisi, Ankara, 1996.( dibaçe)
[4] V. M. Kocatürk, Edebiyat Tarihi, MEB 1996 , shf 202-208
[5] V. M. Kocatürk, Edebiyat Tarihi, MEB 1996 , shf 202-208
[6] Ramazan BARDAKÇI, CUMHURİYET DÖNEMİNDE YAYIMLANMIŞ MESNEVİLER ÜZERİNE.. Turkish Studies - Volume 8/1 Winter 2013, p. 901-1001, ANKARA-TURKEY
[7] Mustafa Uzun, Mİ‘RÂCİYYE, DİA, cilt: 30; sayfa: 136
[8] Ramazan BARDAKÇI, CUMHURİYET DÖNEMİNDE YAYIMLANMIŞ MESNEVİLER ÜZERİNE.. Turkish Studies - Volume 8/1 Winter 2013, p. 901-1001, ANKARA-TURKEY
[9] Günay Kut, “Abdülvâsi Çelebi”, DİA, I, 283-284