Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
AKI��
Genel
Millet-��ok-Sonra-Anlayacakt��
Ahmet-Zeytinci
Sonuç TYT Matematik Soru Bankası Kazanım Merkezli Soru Kitapçığı (Yeni)-
Değerler Eğitimi Yap-Boz Serisi - Öz Denetim-Kolektif
Hükümdar-Niccolo Machiavelli
Millet Çok Sonra Anlayacaktı
Birinci İhtilali hiç hatırlamam
İkinci İhtilalde ondokuz yaşındaydım...
Gençtik; başımızda kavak yelleri
Çok zor ve sıkıntılı günlerdi
Mahalleler, okullar, dernekler
Her şey bölünmüştü
Yarma karpuz gibi ortadan ikiye...
Başımızdan mermiler geçerdi vızır vızır.
Güzel şeyler gelmesi gerekirken başımıza...
Kaç kıza âşık olduysak
Hiç biri ile mutlu bir the ende olmadı
Hep hava aldık
Kredi Kartı ile ödeme yapmadan...
Hiç kimse sokaklarda park yeri aramazdı
Bugünün belki de
Beşte biri, onda biri araba sokaklarda...
İncesu Deresi yine taşardı
Şiddetli yağmurlarda
Okullarda
Yegane yediğimiz tost kaşardı...
Keçiboynuzu satan
Bir ayağı aksak amcamız vardı...
Nemenem birşey bu Keçiboynuzu
Bilmezdik o zaman
Sonradan öğrendik ki, doğal viagraymış...
Birinci İhtilali hiç hatırlamam
İkinci İhtilal de ondokuz yaşındaydım...
Bazı arkadaşlar dağlara çıkacaktı
Bazıları onları söküp atacaktı
Aslında oyuna getirildiğimizi
Millet çok sonraları anlayacaktı...
Ahmet Zeytinci
Gold Üye / Erkek / 30.10.2016
Paylaştıklarım
ŞİİRLER
(592)
TARTIŞMA
(2)
YAZILAR
(1224)
Hakkımda
Yengeç Burcunun son günü ta 961 senesinde yakalamışız hayatın ucundan. Hayatımın büyük kısmı Ankara'da geçti, halen de devam ediyor, bir sene Bursa Yüksek öğretim ve üç ay Balıkesir askerlik macerasını saymazsak, Ankara bizi, biz Ankara'yı severek gidiyoruz hayatta... En güzel öğretim hayatımı Bahçelievler Deneme Lisesin de geçirdim yetmişli yıllarda... Bizler seksen kuşağı diye anılırız. Çok sıkıntılı günler, aylar seneler geçirdik o zamanlar bilenler bilir. Sevdalandık ta o zaman hem kızlara hem de vatana... Hala da devam eder, ikincisi... Liseden sonra seksen iki senesinde Uludağ Üniversitesi İİBF de bir senelik bir maceramız oldu, 83 senesinde ki o matematik yok mu o matematik, işte onun yüzünden döndük Başkente... Sonra askerlik, devamında iş hayatı ki halen devam eder ayakkabıcılık sektöründe... Emekli olsak da işleyen demir parıldar, düsturunu kendimize rehber edindiğimizden, devam dedik işe de hayata da... Bizim mütevazi şairliğimiz bir inat ve terk edilmişlik uğruna yetmişli yıllarda başlasa da öykü ve denemelerde 2009 yılına denk gelir. Hep yazmanın okumak ile beraber yürütülmesinden yana olmuşumdur. Mizahi konularda yazarım genellikle, ne yapalım işte bizim kalem de yürekte beyinde buna çalışıyor... Doksan iki yılında dünya evine girdik ki ne de güzelmiş hele de altın kalpli bir hanım ve iki tane de aslan gibi evlat olunca, biri dişi aslan biri erkek aslan olmak üzere 29 seneyi devirdik. İşte böyle bizim durumlar... Üstat Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun dediği gibi ''
Şairim, Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası, Ayak seslerinden tanırım. Ne zaman bir köy türküsü duysam, Şairliğimden utanırım.'' Ortalık gergin bizimkisi yüzlere biraz tebessüm ekmek... Tüm dostlara gönül dolusu selam ve saygılar...
×