ÖZLEŞİM ÖLÇÜSÜ
Hece ölçüsüne, hece duraklarına uymak esastır. Ayrıca heceleri; sesliyle bitenler, sessizle bitenler şeklinde tanımlar. Bir önceki mısrada sesliyle ve sessizle biten hecelerin sırası sonraki mısrada da uygulanır.
İlk duyduğumda; “Şiir yazarken mısralardaki hece sayısına, duraklarına uyacaz. Kafiyelerine dikkat edecez. Konu bütünlüğüne sadık kalacaz. Âhenge, imgeye, buluşa dikkat edecez. Hepsi bitti bir de heceleri sesliyle bitenler sessizle bitenler diye asker gibi sıraya dizecez öyle mi?.. Demiştim.
Aruzdaki gibi uzun hece kullanmayacaz, (uzunlar kapalı sayılmayacak) Arapça-Farsça, eski kelime kullanmayacaz. Konuşulan Türkçe’yle yazacaz. Ee... Zor olacak o zaman.
Özleşimle uğraşırken hece duraklarıyla aruz yazma imkânımız da doğacak. Üstelik ilk fırsatta uzatma kullanarak heceyi kapatma kolaylığı olmadan... Bu, aruzun da bir şekilde seviye atlamasıdır. Aa... Güzelmiş. Yapabilirsek var yaa...
Bu kadar zincire rağmen şiir yazabilirsek, Türkçe’nin ne kadar zengin bir dil olduğunu bir kez daha isbatlarız. Uğraşalım bakalım yapabilecek miyiz?..
Böyle başladı. Uğraşıyoruz, yapabiliyorsak ne mutlu...
Sazlarım titrer iken inletir ney'ler beni
Sevdanın yangınıdır söyletir söyler beni
Gamzeler kaş çatıyor sızlıyor kalp çizgisi
Her bakış avcı olur müjganın ne'yler beni
— v — — v v — — / v — — — v v