Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
������RLER
Deneme
Sosyal-Medya-Twiter���e-Bir-Giren-Temiz-Duygularla-Giriyor-Nefretin-����ine-D����erek-����kam��yor!
Mehmet-Alu��
Sosyal Medya Twiter’e Bir Giren Temiz Duygularla Giriyor Nefretin İçine Düşerek Çıkamıyor!
Sosyal Medya Twiter’e Bir Giren Temiz Duygularla Giriyor Nefretin İçine Düşerek Çıkamıyor!
Sosyal medya Twiter’e bir giren temiz duygularla giriyor, nefretin içine düşerek çıkamıyor! Bu kadar soytarı insanların soytarılıkları, insanı karalamaları nefret sunarak nasıl yaşadıklarına hayret ediyorum! Nefes alamıyorum hemen kaçıyorum! Sözleri kelimeleri bu kadar kırıcı yazarak kelimeleri sözleri incittiklerinin farkında değiller. Değiller çünkü kelime ve sözlerin güzelliğinden habersiz yaşıyorlar. Hayatta nasiplendikleri tek şey nefret soytarılık karalamak, güzel olanı yıkmak bilin ki siz yıkacağınızdan önce yıkılıyor ve yerlerde sürünüyorsunuz!
Önce kaybettiğiniz aklınız bulun sonra yorumda bulunun ey akılsızlar topluluğu! Sizde insanlığın dokusu olmadığı için, dokuduğunuz nefret kin yıkım ve sebepsiz yok oluşunuzdur!
İnsan nasıl bu kadar nankör utanmaz olabilir ki? Ülkemizde korona olsa da gidişatımız diğer ülkelere daha iyi atılımlarla atılım yaparak devam ediyor tabi bu arada eksiklerimizde yok değil, insanın ruhu nasıl olurda bu kadar nefretle hala huzursuz, hala mahşer yolunda cehenneme düşmek gitmek için bir o kadar insanlığını parçalayarak kanatarak, yerinden sökerek bunca nefretsiz hissiz duyguyu kendini hizaya sokmak yerine, kin ve nefretle şeytanı sevindirerek insanlar bir o kadar huzursuzluk esintisinde üşütmek yıkmak için çaba sarf ediyor, anlamak mümkün değil!
Gidişata böylesine kötü damgasını vuran insanlık neyi istiyor? Ülkemizin talan edilmesini mi istiyor peki kendisi de o talan edenlerce bir süre sonra talan edilmeyecek mi, beklentisi yerine eline bir kazık vererek al bunu münasip bir yerine yerleştir demeyecek mi? Gezerken bu sosyal medyayı parça parçaya bölünüyorum ve üzülüyorum. Oysa ruhumuzu azat etmemin de tek yolu bu değil, ölümle bizden azat olur aslı olan mekânına gider, giderde içinde güzel bir şeyler varsa gider yoksa cehennemin dibine gider, orası ki sonsuz acının merkezi bir saniye nefes alacak an da yok az düşünebilir misiniz? Yolda yollarımız neden güzellikle değil de nefretle kesişir? Bizlerin gönlü neden süt liman olmasın? Bizlerin ruhundaki bu karartı kararsızlığın karanlığı aydınlatmaz ki iyice karanlığa sokar bunu bari bir anlayan fark eden çıksa çıkıp sırtımda taşıyacağım.
Sizlere şiirden de fazlasını gülümseteni yazmak isterdim
Bir şiir gibi okşayarak kadir kıymet vererek yaşamadığımız aşikâr.
Gidişat gidişiyle boş ver neye denk düşerse düşsün önemli değil, neden aynı kaderi beraber yaşayayım ben eşşekliğimle yürümek istiyorum diyene de, mayınlı bölgeyi test etmesi için salarlar mayınlı bölgeye gerisini de siz anlayın, vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç
Mehmet Aluç
Gold Üye / Erkek / 1/20/2016
Paylaştıklarım
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI
(2)
ETKİNLİKLER
(2)
KİTAP DÜKKANI
(3)
ŞİİRLER
(2521)
TARTIŞMA
(1)
YAZILAR
(882)
Hakkımda
1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.
Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.
×