Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
������RLER
Deneme
Kum-Taneleri-Gibi-Fanusta-A��a����ya-D��k��lerek-Biten-Kum-Taneleri-Gibiydik.
Mehmet-Alu��
Kum Taneleri Gibi Fanusta Aşağıya Dökülerek Biten Kum Taneleri Gibiydik.
Kum Taneleri Gibi Fanusta Aşağ
ıya Dökülerek Biten Kum Taneleri Gibiydik.
Gecemi sabaha yakın sabah mı geceye yakın seçemedim! Karanlık mı dipsiz , karanlık mı dipsiz kuyudaki suya yansıyor çözemedim! Kafatasım mı çatladı, anlatasım mı yaklaşmadı geziyorum sokakları, sokak lambaları kısık yanıyor, bekliyor altına aşkla sevenleri lakin sarhoştan başkası yok! Kısıyor gözlerini karanlığa karışmak için, o eski sevgililerin şen kahkahalarını duyamamanın acısından olacak ki! Neydi o günler Türkan Şoray’lı, Filiz Akınlı, Hülya Koçyiğitli aşk dolu bakışlar. Nerede Göksel Arsoy, Ayhan Işıklı, İzzet Günaylı delikanlılar?
Gece sokaklar bir mezarlık, evler desen nazarlık içi dolu kesilecek hızarlıklarla dolu! Kesmekle yontmakla şekil alınmıyor, marangozda kerestecide şaştı kaldı!
O genç kızların edeple başı önünde yüzü kıpkırmızı, hızla inip kalkan göğsünü bakmaktan utanırdı delikanlılar. Sanki yorganı çekip üzerine atmış gibi bakmamak için utanırlardı. Söndü sokağın lambaları. Şimdi kim bilir kaç hayat kadın altında bacaklarını çimdikleterek neyse…
Yaklaştım sokak lambasının yanına usulca.
-Aç şu yüzünü artık aç, kısma ışıklarını.
Cevap vermemek için sanki camları titriyordu… Haklısın sabah olunca bir ton insan sessiz başı önünde onca masraf gereksiz şeyler için koşarken birbirlerini yerken , bir sevgiye vakit ayıramıyorlardı bir de gülümsetmeye! Haklısın sende bin defa haklısın, nerede o cümbür cemaat sokakta neşeyle selamlaşmalar kucaklaşmalar. Ellerde beyaz gazoz neşe şamata, gönül alma sırayla…
Kulaklarımızda az sonra kalkacak vapurun sesi, içinde kendi karanlığına dalmış gömülmüş birkaç insan telaşlı…
Kum taneleri gibi fanusta a
ş
a
ğ
ı
ya dökülerek biten kum taneleri gibiydik, fanusu ters çevirince fanus üstten doluyordu lakin hayat ve insanı geri çevirmek düzeltmek pek kolay de
ğ
ildi!
Bak düne ne güzeldi, neşeli bir gecenin sabahına kalkan mutlu ve huzurlu insanlar neşelendirmek için koşan, gönlünü değil gönülleri eğlendirmek için koşanlar, sevincini yeşertmek hevesiyle sevindirenler, bir çocuk karşı komşuda almış bir kâse taze tereyağı, sürüyor ev yapımı ekmeğe dağıtıyor kapı kapı, uyanıyor neşe bir çocuk gülüşüyle. Neme lazım çalışsın kazansın denilmiyordu hep veriliyordu davet ediliyordu.
Haklısın gece lambası karı
ş
benimle karanlı
ğ
a gerçi karanlıkta o ne
ş
eli insanlara yolumuz
çı
kmaz, belki karanlı
ğ
ı
m
ı
z
ı
ayd
ı
nl
ı
k etmek i
ç
in gelirler…
Mehmet Aluç
Mehmet Aluç
Gold Üye / Erkek / 1/20/2016
Paylaştıklarım
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI
(2)
ETKİNLİKLER
(2)
KİTAP DÜKKANI
(3)
ŞİİRLER
(2521)
TARTIŞMA
(1)
YAZILAR
(882)
Hakkımda
1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.
Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.
×