ADIYAMAN
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Fırat
Nehri'nin batısında yer alan Adıyaman'ın, güneyinde Atatürk Barajı gölü
ve Şanlı Urfa doğusunda Kâhta, kuzeydoğusunda Sincik, kuzeyinde Çelikhan,
batısında ise Tut ve Besni ilçeleri vardır. ADIYAMAN, Şanlı Urfa , Gaziantep ,
Şırnak, Siirt, BATMAN' ve Mardin illerini de içine alan topraklarda sulama ve
enerji üretimine yönelik GAP Güneydoğu Anadolu Projesi'nin uygulamaya
konulmasından dolayı bölgede büyük bir kısım su altında kalmıştır. Bu bölgede
su tutulmadan önce yörede bulunan antik yerleşim bölgelerinde arkeolojik
araştırmalar yapılmıştır. Adıyaman Coğrafi yapısı nedeniyle binlerce yıl önce
parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak noktası olduğu için insanlık
tarihi boyunca eşi az görülen medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Kommegene
Krallığı'na ait kalıntılar ise Nemrut Dağı'nda yer alır. İlçe nüfusu 2008
yılına göre 197.014'tür.1945'te 10.000 olan nüfusu 1990'da 100.045'e, 2000'de
178.538'e, 2010'da 202.735'e çıkmıştır.
Adıyaman'ı doğudan batıya doğru
bölen Anti Torosların kuzeyinde kalan dağlık bölgenin iklimi ile güneyinde
kalan bölgenin iklimi birbirinden farklıdır. Güneyi, yazları kurak ve
sıcak,kışları ılık ve yağışlı; kuzeyi yazları kurak ve serin, kışları yağışlı
ve soğuktur
ADIYAMAN'IN
İLÇELERİ
Merkez ilçe dâhil 9 ilçesi ile 406
köyü vardır. İlçeleri Merkez, Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kâhta, Samsat,
Sincik ve Tut ilçeleridir.
Adıyaman ili 370 25' ile 380 11' kuzey enlemi, 370 ve 390
doğu boylamı arasında yer alır. Adıyaman ilinin yüzölçümü 7 614 km2, göller ile
7.871 km2 olup, rakımı 669 m
dir.
ADIYAMAN'IN
TARİHÇESİ
Adıyaman Bölgesindeki Eskiçağ
Yerleşmeleri: Adıyaman-Malatya karayolu üzerinde
bulunan PALANLI KAYAALTI SIĞINAĞI, Samsat Şehramuz Tepesi ve Çevresi
Yerleşmeleri’paleolitik dönem yerleşmesidir. Bölgede ayrıca Kung Kıracı Tepesi,
Ziyaret Tepesi ve Kemşak Tepesi gibi yerleşim yerleri de vardır.
Adıyaman yöresinde Neolitik,
Kalkolitik ve Eski Tunç ( Bkz Tarih Öncesi Çağlar ve Uygarlığın Oluşumu
) Dönemini yansıtan yerleşme yerlerinin başında, bugün
Atatürk Barajı gölü sahası içinde kalan Samsat (Samosata Höyüğü) gelmektedir.
Samosata Höyüğü Kommegene Krallığı’nın başkentliğini yapmıştır. Tille Höyük yöreni diğer önemli bir höyüktür.
Adıyaman Palanlı Mağarasında
yapılan incelemelerde kent tarihinin M.Ö. 4000 yıllarına kadar uzandığı
anlaşılmıştır. Yine Samsat-Şehremuz Tepe'deki tarihi bulgulardan M.Ö. 7000
yılına kadar Paleolitik M.Ö. 5000 yıllarına kadar Neolitik M.Ö. 3000 yıllarına
kadar Kalkolitik ve M.Ö. 3000-1200 yılları arasında da Tunç Çağı dönemlerinin
yaşandığı anlaşılmıştır. ( Bkz Tarih Öncesi Çağlar ve Uygarlığın Oluşumu
) Bu dönemde bölge Hititlerle Mitanniler arasında el
değiştirmiş ve Hitit, devletinin yıkılmasıyla (M.Ö. 1200) karanlık bir dönem
başlamıştır. M.Ö. 1200'den Firik, Devletinin kuruluşu olan M.Ö. 750 yılları arası
dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. Ancak; bu dönemde yöre,
Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat'ta bulunanr Asur, etkili mühürler ve
Kahta Eskitaş Köyünde bulunan Hitit Hiyeroglifli kitabeler, Anadolu'daki tarihi
sislilerin ilimizdede aynen devam ettiğini göstermektedir. Bu dönemde de
Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan Geç Hitit
şehir devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmektedir. M.Ö. 900-700
yılları arasında yöre Asur etkisine kalmakla birlikte, Asurlular tam olarak
egemen olamazlar. 6. yüzyılın başlarından itibaren yöreye Persler hakim olur ve
yöre Satrap'lar (valiler) eliyle yönetilir. M.Ö. 334 yılında Makedonya kralı Büyük İskender'in Anadolu'ya girmesiyle Perser hakimiyetini kaybetmiş ve M.Ö.
1. yüzyıla kadar yörede Makedonyalı Selaukoslar Sülalesi hüküm sürmüştür.
Adıyaman bölgesi Helenistik ve Yunan ve Roma
Dönemi eserleriyle ün yapmış bir bölgemizdir. Bu kalıntıların en önemlisi Eski
Kahta Köyünün yanındaki 2150
m yüksekliğinde Nemrut Dağı’nın üzerindedir. Toros
Dağları ile Fırat Nehri arasındaki yöre, Helenistik ve Roma çağlarında
Kommagene olarak adlandırılır. İ.Ö. 2000 yılının ortalarında Hitit
İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdiği tahmin edilen Kommagene yöresi’nde
Kommagene Krallığı’nın öncesi kabul edilen Kummuh Krallığı’nın olduğu ve
Kummuh’un İ.Ö. 711’lerde Asurlular, İ.Ö. 605’te de Babilliler tarafından
fethedildiği anlaşılmaktadır. İ.Ö. 6. Yüzyılın sonlarına doğru Kommagene
toprakları Pers İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. İ.Ö. 323’te Kommagene
Bölgesinin idaresi Grek-Makedon yöneticilerin eline geçmiştir.
Antik dünyanın küçük ancak güçlü
ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darıus’a ile anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir
prensin oğlu Mithridates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir
krallık olarak kurulmuştur. Kommagene M.Ö. I. yüz yılbaşında Selevkoslar soyuna
son veren iç savaşlar sırasında I. Mithradates Kallinikos tarafından bağımsız
bir krallık olarak kurulmuştur. Antikçağ’ daki adı Nymphaios olan bugünkü Kâhta
Çayı üzerindeki Eski Kâhta Köyünün yanında yer alan Arsameia kentinde, antik
kentin kuruluşunu anlatan yazıtlara rastlanmıştır. Bu kentin 3 km güneybatısında Kâhta
Çayı’nın bir kolu olan Cendere Çayı’ndaki güzel köprü, sütunlar üzerindeki
Latince bir yazıta göre Roma döneminde dört Kommagene kenti tarafından
yaptırılmıştır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde özellikle Adıyaman ve Gaziantep
yöresinde kurulmuş ilk devlet Kommagene (M.Ö.69-M.S.72) Krallığıdır. Bölgede
Selevkos hâkimiyetini İran’daki Parth’ların (M.Ö.240–85) hâkimiyeti takip eder.
Parthlar sınırlarını Fırat boylarına kadar genişleterek Diyarbakır’ı ellerine
geçirdiler. Ancak M.S.226 yıllarına kadar ellerinde tutabildiler (OKTAY
Akşit,“Roma İmparatorluk Tarihi” İstanbul 1985). Antitorosların bir uzantısı
olan Nemrut Dağı’nın 2150 m
yükseklikteki zirvesinde bugün herkes tarafından bilinen ve Geç Helenistik
Devirden kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzünün en değerli kültür
varlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu anıt ve çevresi 1987 yılında
UNESCO nezrindeki “İnsanlığın Kültür Mirası” listesine alınmış 1988 yılında da
Türk Hükümeti tarafından Milli Park ilan edilmiştir.
Farklı topluluklardan meydana gelen
ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak
konusunda büyük başarı sağlayan Mithridates Kallinikos, tanrılarla olan bağını
kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla
ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır.
Nemrut Dağı ve iki Arsameia
şehrindeki kült yapılarıyla Kommagene Krallarının en ünlüsü olan 1. Antiochos
devri (İ.Ö. 69-38), krallığın en müreffeh dönemdir. Kendi mezarını Nemrut
Dağı’nın zirvesine, babası Mithridates 1. Kallinikos’un mezarını ise
Arsameia’da Eski Kâhta Çayının kenarına yaptıran 1. Antiochos, krallığını
ekonomik ve kültürel yönden en üst seviyeye çıkartmıştır. 1. Antiochos’tan
sonra Kommagene Krallığının parlak dönemleri, halefleri tarafından devam
ettirilemez ve İ.S. 29 yılından itibaren Kommagene Kralları Roma.tarafından
atanır. İ.S. 72’de Romalılar’ın Kommagene’yi istila etmesiyle 200 yıllık
krallığın bağımsızlığı tamamen sona erer ve bu tarihten sonra Kommagene
toprakları Suriye’nin parçası olarak tarihteki yerini alır.
Roma dönemi eserleri arasında kaya
mezarları da bulunmaktadır. Adıyaman Kahta İlçesi Eskitoz (Ancos) Köyünün
doğusundaki Fırat vadisinde yamaç boyunca kalker kayalara oyulmuş pek çok mezar
bulunmuştur. Ancak bunlar Atatürk Barajı suları altında kalmıştır.
Adıyaman ve çevresi M.S.395
yılından itibaren Doğu Roma. İmparatorluğu’ nun ( Bizans Devleti’nin) egemenliği
altındayken İslam akımlarına maruz kalmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde
(634-644) Adıyaman ve çevresi Müslüman Arapların eline geçmiştir. Aba Ubeyde,
Halid Bin Velid, Sait Bin Ebi Vakkas ve İyaz Bin Ganm gibi tanınmış islam
komutanlarının katıldığı savaşlar sonucunda 638 yılında bu bölge İslam
topraklarına katılmıştır. Adıyaman ve çevresi bir süre Müslümanlarla Bizanslar
arasında sınır bölgesi ve çekişme konusu olur. 670 yılında Emevi komutanlarından
Mansur Bin Cavena Adıyaman’ı ele geçirir. Bu komutanın Adıyaman şehrinin ilk
yerleşim alanı içinde kalan bugünkü Adıyaman Kalesini yaptırdığı rivayet
olunur.
M.S. 758 yılında Abbasi halifesi
Ebu Cafer Mansur tarafından Emevi egemenliğine son verilir. Böylece Adıyaman ve
çevresine Abbasiler hakim olurlar. M.S. 1066 yılında Selçuklu komutanlarından
Gümüştekin, Adıyaman şehrini (Hısn-ı Mansur-u) ve çevresini ele geçirir; ancak
iç karşılıktan dolayı geri çekilir. 1071 Malazgirt Muharebesi’ni izleyen 1082
yılında Hıns-ı Mansur (Adıyaman şehri), tekrar ele geçirilir ve Abbasi
hakimiyeti sona erer. Selçukluların egemenliği altında kalan Adıyaman ve
çevresi Haçlı Savaşları’nın etkisi altında kalarak geçici olarak el değiştirir.
Adıyaman ve çevresi1114-1204 tarihleri arasında Eyyubilerin kontrolü altına da
girmiştir. Anadolu Selçukluların 1298 yılında Moğolların istilasına uğrar; iç
karışıklık yaşanır. Bu durum 1339 tarihine kadar devam eder. 1339 tarihinde Adıyaman
ve çevresi, Dulkadıroğulları Beyliği’nin kurulmasından bir süre sonra
Dulkadıroğulları’ nın egemenliğine girer. 1398’ de Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt
yöreyi ele geçirirse de Doğu Anadolu’ya egemen olan Timur tehlikesi nedeniyle
geri çekilir. Sonuçta Adıyaman ve çevresi tekrar Dulkadıroğulları’nın eline
geçer.
1515 yılında Osmanlı
İmparatorluğu’nun hükümdarı Yavuz Sultan Selim, İran seferi dönüşünde
Dulkadiroğulları Beyliği’nin egemenliğine son vererek, Adıyaman ve çevresini
topraklarına katar. Böylece Adıyaman’da Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlamış
olur. Adıyaman ve çevresi Osmanlı yönetimine girdikten sonra, sınır boyu
olmaktan çıkar. Bunun sonucu olarak savaş, baskın ve istila korkusundan
kurtulur, huzura ve sükûna kavuşur. Osmanlı yönetiminin Türk aşiretlerini belli
yörelerde oturmaya mecbur eden iskân (yerleşme) politikasından dolayı,
Anadolu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi bu yörede de zaman zaman isyanlar
meydana gelir; ancak bu isyanlar bastırılır.
TURİSTİK
YÖNDEN ADIYAMAN
Adıyaman, Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek
uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan gerçek bir kültür ve
turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman
toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün dönemlerinde yaşanmışlığa dair
bulgular elde edilmiştir. Tarih boyunca ev sahipliği ettiği sayısız
medeniyetten gelen değerleriyle Adıyaman İli, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin
önemli turizm merkezlerinden biri olarak, dünyanın her yerinden gelen
konuklarını ağırlamaktadır.
Adıyaman Müzesi
1978 Yılında aşağı Fırat Projesi
doğrultusunda yörede yürütülen kurtarma kazılarından elde edilen eserlerin İl
Halk Kütüphanesinde depolanmasıyla Adıyaman’da ilk Müzecilik faaliyetleri başlamıştır. 1982 Yılında modern binasına kavuşmuş ve bu
tarihten sonra kendi binasında hizmet vermeye başlamıştır. Müzede ARKEOLOJİik
eserler yanında yöresel kültüre ait Etnograffik eserler de sergilenmektedir.
Tunç Çağına ait bronz mızrak uçları ve benzeri eserler, Demir Çağına ait
hiyeroglif yazıtlar, çeşitli mutfak kapları ve süs eşyaları , Helenistik döneme
ait heykel,mozaik, yazıt ve çeşitli kaplar, Roma dönemine ait heykel, yazıt
,mozaik , kandil, koku şişesi, çeşitli kaplar ve süs eşyaları, Bizans dönemine
ait çeşitli kaplar ve süs eşyaları, İslami ve özellikle Selçuklu dönemine ait
sırlı kaplar, cam eserler ve süs eşyaları ile Osmanlı dönemine ait çeşitli
eserler sergilenmektedir.
ARSAMEİA ÖREN YERİ (Nymphaios Arsameia’sı)
Kral 1. Antiochos kitabelerinde söz
edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası
Arsemia tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında
kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir.
Güneydeki tören yolunda Mitras’ın
kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve
bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı bulunmaktadır. Yazıtın
bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel
ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi de dikkati çekmektedir.
Tepe üzerindeki platformda
Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır. Yapılan
saray kazılarında çok sayıda heykel parçası, bir kraliçe ve Antiochos başı
bulunmuştur. Arsameia ören yeri, Adıyaman’a
60 km.
uzaklıktadır.
YENİ KALE
Adıyaman’a 60 km. uzaklıkta Kocahisar
köyü yakınındadır. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşıdaki
Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından Memluklular
tarafından restore edilen Kale en son 1970’lerde Dörner tarafından kısmen
onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, suyolları, güvercinlik
kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale’den Nymphois’e inen suyolu bir
tünelle Arsameia’ya başlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür.
DERİK KALESİ
Cendere Köprüsünden sonra Sincik
yolu üzerindeki Datgeli köyünün yakınlarındaki 1400 m. rakımlı bir bulunan
tepenin üzerine kurulmuştur. İ.S. 70’lerde Romalılar tarafından inşa edildiği
ve 300’lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan
bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında Kommagene döneminde
inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır.
GERGER KALESİ (FIRAT ARSAMEİA’SI)
Adıyaman’ın Kâhta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan,
tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat Nehrinin batı yakasında yer
almaktadır. İ.Ö. II. Yüzyılda Kommagenelilerin atası olan Arsames tarafından
kurulmuştur. Sarp kayalar üzerine, Aşağı
ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi’nin batı
surlarında Kral Samos’a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de
kullanılan kale içerisinde cami, dükkânlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.
PERRE ANTİK KENTİ
Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta, Kuyucak köyü
yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar ve 200 civarındaki kaya mezarı da bu
yerleşim yerine aittir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi
Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte,
Romalılar döneminde en parlak devrini yaşamış bir kenttir. Girişleri
kabartmalarla süslenmiş mezar odaları arasında irtibatı sağlayan geçişler
bulunmaktadır. Kayalar içerisinde oyulmuş bu mezar odaları içerisinde lahitler
de yer alır
NEMRUT DAĞI ÖREN YERİ
Adıyaman’a 86 km Kahta ilçesine 51km
uzaklıktadır. Dünyanın 8. harikası olarak anılan ve UNESCO Kültür Mirası Listesinde yer alan bu
yer Doğu Toros Sıradağlar üzerinde 2150m yüksekliğinde, Fırat nehri geçitlerine
ve ovaya hakim bir tepe üzerindedir. Kommagene Kralı 1. Anticeos ‘a ( Antikos)
anakaya üzerinde bir anıt mezar yapılmış ve üzerine kırma taşlar yığılarak
büyük bir tepe biçiminde tümlüs oluşturulmuştur. Tümülüsün Doğu Batı ve
Kuzeyindeki kayalıklara 9-10
metre boyutlarında dev kral ve tanrı, kartal ve aslan
heykelleri konulmuştur.
DERİK KUTSAL ALANI
İlimiz Sincik ilçesi Çatbahçe
sınırları içerisindedir. 125m yükseklikte iki tepe arasındaki düzlük alana
kurulmuştur. Burada bir tapınak ve kutsal Temenus ( çevre duvarı) ile simetrik
yapıda iki adet “hercon” yer almaktadır.
PALANLI MAĞARASI:
Paleolithik dönem (taş devri)
insanın yaşadığı dönemde kullanılmıştır M.Ö. 40,000 yıllarına kadar uzanan
dönemde avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan halkın mağara duvarlarına çizdikleri
dağ keçisi ve geyik gibi hayvan resimleri günümüze kadar tahrip olmadan
gelmiştir.
ADIYAMAN İÇMECELERİ
Çelikhan İçmesi: Çelikhan İlçesi'nin 23 km. kuzeydoğusundadır.
İçmerenin suyu mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, hastalıklarıyla böbrek
taşı ve şişmanlıkta kullanılması büyük ölçüde faydalıdır.
Besni İçmesi: Besni
İlçesinin 6 km.
kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak
ve mide iltihaplarında faydalıdır.
Kotur İçmesi: Adıyaman'a 25 km. uzaklıkta ve kuzeybatısındadır.
Akçalı köyüne 5 km.
mesafede şifalı bir soğuk su içmesidir. Bu su bazı mide ve bağırsak
hastalıklarına iyi gelmektedir.

Cendere Köprüsü
KAYNAKÇA
- https://www.adiyaman.bel.tr/
- https://www.adiyaman.gov.tr/
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Ad%C4%B1yaman
- https://www.adiyamankulturturizm.gov.tr/belge/1-32713/genel-bilgiler.html
- https://adiyaman.meb.gov.tr/