Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
������������������RLER
Deneme
Zihin-Co������rafyas������nda-Anlama-Yetisini-Kaybederken!
Mehmet-Alu������
Savaş Söylemlerinde Kadın İmgesi-Onur Yamaner
Endüstri İçi Ticaret - Teori ve Uygulama-Zeynep Köse
Aslancık Kükredi-Melanie Joyce
Yaratıcı Okuma Öyküleri 05 - Hayaller ve Gerçekler-Necmi Halil Aytan
Zihin Coğrafyasında Anlama Yetisini Kaybederken!
Zihin Coğrafyasında Anlama Yetisini Kaybederken!
Neyimi biriktiriyorum? Ne mi istiyorum? Biriktirilerek hakka ulaşan duaları biriktiriyorum yanarken ormanlarımız ciğerimiz! Dua etmenizi bekliyorum ettiğinizden eminim, bunca çaba gözyaşı feryat yakarış bir dua değil mi hakka ulaşan?
Gecenin bu sıcak deminde, yanarken yüreğimiz yazmak kolay olmuyor! İnsanı anlama yetisini kaybetmiş iken, anlayamamanın sancısı içinde iken yazmak, hiçte kolay olmuyor. Kaçıyor sözler kelimeler mütemadiyen! Bu yangınlar bir merakın tatmini olamaz ki, nefretin karşılığı hiç olamaz, hiçbir şeyin karşılığı dahi olamaz ortaya sürülemez ki! Hayat dolu ağaçları, yakmak angarya boş işler hiç değil bunca hırsı biriktirme merkezi neresidir batıdır, nefret sahiplerinin dolmayan doldukça boş dediği para kasalarımı sakladıkları kimseye vermedikleri canlarına ateş olarak yapışacak olan mı? Anlama yetimi kaybettim! İnsanın anlama yetisini kaybettirecek adımları atanlar, boş gurur ve verimsiz tohumlarıyla ektikleri ateşten yanacaklar bundan adım gibi eminim, onlardan hesap soracak olan Rabbim var.
Güçsüzlüklerini saklamak için, kendileri gibi çalı arkasına saklananlar, kıçlarına batan dikenin ekeni kendileri iken, bizim ektiğimizi sanarak bunca aptallıkla kudurdukça kudurmaya devam ediyorlar. Böylesi bir aklı fikri eşeğe versen, kabul etmez tekmeler atar! Para kazanma hırsı, sözlerini geçirtme, boş inançları uğruna satın aldıkları, insanları ön yargılarla az yalanla az parayla kandırarak ele geçirmeleri de ayrı bir korkaklık ve gaflet olarak bizi üzmektedir haliyle satın aldıkları insanın adına, sonrasında acımaya da gerek yok, seçen beğenen kendisi yansın kor alevlerde sahibiyle birlikte diyorum.
Bunca anlama yetisini boşa harcayarak, bunlarda akıl olup olmadığını boşa düşünüyorum hiç yok, sırf kazanç para kazanmak kasalara tıkmak kendileri de içinde tıkılıp kalsınlar, nefessiz inşallah… Bunca tahlillerle keskin görüşün ışığı altında satılmış olanlarda insanlığı aramakta anladım ki boşa zaman kaybı boşa emek israfı, içi boş teneke…
Aklı zihni iyice tahlil ederek bu ormanları yakanlarda, akıl zihnin fikrin olduğunu kategorilere ayırarak tahlil etmeye de yazık, hatta uygun başlıklar altında toplanarak bir ortak noktada buluşturmakta sakıncalı çünkü ortada insani değer olarak, hiçbir şey yok, olmayan şeyi nasıl tahlil ederek kategorilere bölerek alt alta dizerek analiz ederek yorumlaya biliriz ki?
Bir dış cisim ya da obje olacak ki onu kategorilere ayıralım yani! Boş değersiz anlamsız olana anlam yüklemek çabamızla, orantılı olarak içine bir değer katmayacak ki…İşte bende zihin coğrafyasında anlama yetisini kaybederken, böylesine dolanıyor bir anlama için çaba sarf ediyorum anlayamıyorum, belli belirsiz uydurma kaynaklama yapıştırma sıçratma yöntemleri de bunlara uymuyor vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç
Mehmet Aluç
Gold Üye / Erkek / 20.01.2016
Paylaştıklarım
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI
(2)
ETKİNLİKLER
(2)
ŞİİRLER
(2520)
TARTIŞMA
(1)
YAZILAR
(880)
Hakkımda
1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.
Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.
×