Yaşamın Hayatın Zorluklarıyla Baş Edememek, Kaçıp Saklanmak | ��RLER

Gümüş Yol-Colin Falconer

Bir Kadının Hayatından Yirmidört Saat-Stefan Zweig

Eylülde Aşklar-Mine Soysal

Olduğum Gibi Sev Beni-Zekeriya Efiloğlu

3-10 Yaş Çocuklar İçin Oyun ve Etkinlikler-Kudret Eren Yavuz

Yaşamın Hayatın Zorluklarıyla Baş Edememek, Kaçıp Saklanmak Korkumudur?

Yaşamın Hayatın Zorluklarıyla Baş Edememek, Kaçıp Saklanmak Korkumudur?

Onca anlam veremediğimiz sonunu kestiremediğimiz bilemediklerimizin karşılığımıdır korku? Başımıza gelmesini istemediklerimiz mi korku? Anlamadığımız anda çözmekte muzdarip olduğumuz çaresizliğimiz mi korku? Yapılan bir işin defalarca kontrol edilmesinin altında var mıdır korku? İnsanın kendisiyle konuşmaması, kendini kendine anlatamaması ifade edememesinin altında korku mudur yatan? Yoksa bunlar bir varsayım mı? Zamanın öldürülerek yok edilmesi endişelere sararak bir köşeye tıkmak mı? Sorular devam eder gider, cevaplarını beklemenin endişesi veyahutta huzuruyla… Son bir kaç soruyla devam edelim korku insanın kendisine mana anlam veremediği anlarında duyduğu bir endişe midir? Yaşamın hayatın zorluklarıyla baş edememek, kaçıp saklanmak korkumudur? Yoksa korksa da başarmak için mücadele ederken yıkılarak ayağa kalkması, değil midir?

Korku bir tehlikenin geldiğini anladığımız anda duyduğumuz bir endişe, onu bertaraf etmek için mücadele etmenin kapısını açmak değil midir? Ben soruyorum başka cevapları olanlar lütfen yazsın, okuyarak bir kenara çekilmesin. Korku bir oyunsa oyunda rol almak rolümüzün hakkını vermek gerekmez mi? Merkez yakın olan yolun tehlikesi çukuru çok diye yolu uzatmak yerine çukurları engelleri aşmak gerekmez mi? Sizlerinde bu konuda cevapları yazmanızı bekliyorum. Selamlarımla.

Mehmet Aluç

Mehmet AluçGold Üye / Erkek / 20.01.2016

Hakkımda

1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.

Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.