Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
������������������RLER
Deneme
Umdu������um-Belki-de-������������inde-Bulundu������um-Sanc������l������-Durumun-������������inde...
Mehmet-Alu������
Sığacak Bir Yer-Safira
Nira - Dünyanın Sırrı-Şevket Devrim
Olup Bitmeyenler-Bünyamin Demirci
Minotoru Kışkırtmak-Anais Nin
Umduğum Belki de İçinde Bulunduğum Sancılı Durumun İçinde...
Umduğum Belki de İçinde Bulunduğum Sancılı Durumun İçinde
Durgun zamanın içinde vurgun yemiş gibi duruyorum, zaman tek başına benimle beraberken benim gibi yorgun, onu kendimle beraber yorgunluğunu atacak bir aktivitenin olmaması, sadece okuduğum şiir ve şimdi klavyenin başına geçerek bunu yazarak gidermenin telaşındayım. Her ne kadar olsa da buna alışık, daha değişik bir aktivitenin olmasını beklerken benim gibi, yeni olmayan aktivitesiz ’ligin yani hareketsizliğin kıskacında bu meselenin, tarafımdan enine boyuna düşünülerek bir an önce değiştirmenin elzem olduğunu bana fısıldıyor. Kıramıyorum kabuklarımı, bir odada bilgisayarım şiir ve okumalarım kitaplarım var, oysa daha neşeli odam da birkaç dost yeni arkadaşlık muhabbetle dolu olmasını istese de zaman, kırıyorum zamanı aşamıyorum bendimi! Yaralarımı oksijenli su ile tedavi ederken, bu yalnız odamdaki benden başkalarının olmasının sancısını acısını, saramıyorum! Buna da şükür yazabiliyorum şiirler kitaplar okuyorum, buna karşılıklı muhabbetle hoşlukla dolduracak, kaybolmuşluğumu ortaya çıkarak, bir beyin fırtınasıyla muhabbet edece insanlarla dolduramıyorum odamı…
Umduğum belki de içinde bulunduğum sancılı durumun içinde, kabuklarımı kırınca ortaya çıkacakta bu kabuk o kadar kalın ki, kıramıyor sıyrılıp benden önce benden gideni yakalayamıyorum. Hayat belki böyledir, senden önce gidenlere uzaktan bakmak mıdır ki bakıyorum mütemadiyen sancılarımla? Belki hayatı tanımıyordurum, ona şekil vermeye çalışırken ben şekillenmeliyim şekil değiştirmeliyim ayak uydurmalıyım, kolay da değil ki! Sohbetsizlik anların içine tıkalı kalmak, tıkanmak nefes alamadan durmak içinde çıkılmaz bir labirent mi, ben içinde hep kalıyor çıkamıyorum!
Çok mu karamsarım acaba? Yoksa ben mi sokaklara çıkmayınca, sokaklar bana bakmayınca ıssızlığından mı böyle çözemiyorum bu bilmeceyi! Yolun dik yamacında belki beni bekleyenler, yamaca yaklaşamıyorum odamın penceresinde odama da hapis kalırken! Canım yanıyor yanan benimle beraber dünyamı da yakıyor, oysa canımı yaksa yeterdi! Düşlerimin geçişi bitişi yetmeyişi hatta bana gülümsemeyişine de razı gelirdim, bugün oysa belki yarın gülümserdi dünyam yanmasaydı tek başına odamda sıkılı tıkılı asılı kalmasaydım, yazmak ayrı bir dünya tarifi yok biraz sonra yazım bitecek bir süre ilhamın gelmesini bu halimle devam edecek sıkıntı içinde bekleyeceğim.
İşte çöküyor böyle yalnızlık içime bir dağ gibi
İçine düştüğüm kuyunun görünmez dibi
Bu karamsarlığımın hayat olabilir mi ki sahibi
Dünyada hancı değil olamaz sıkar ben gibi garibi
Sıksa da Rabbim var gevşetir bağladığı ipi
At savur rüzgarlara derdi gamı sende
Gün doğmadan neler doğdurtur Alemlerin Rabbi sahibi
Oh biraz rahatladım, şiir bu duygusu yüksek güzel olunca sarıyor kederi alıp uzaklara götürüyor vesselam.
Mehmet Aluç
Mehmet Aluç
Gold Üye / Erkek / 20.01.2016
Paylaştıklarım
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI
(2)
ETKİNLİKLER
(2)
ŞİİRLER
(2520)
TARTIŞMA
(1)
YAZILAR
(880)
Hakkımda
1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.
Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.
×