Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
������������������RLER
Deneme
Kavramlar������-Kavramak-ad������na-k������sa-bir-������al������������ma.-Kurmaca-ve-Hayal-G������c������-
Mehmet-Alu������
Nira - Dünyanın Sırrı-Şevket Devrim
Merak Ediyorum / Telefon Neden Çalar?-Richard Mead
Gel Gitme Kadın - Aşk Hiç Bitmedi-Oğuz Akay
İz Bırakanlar - 10 Kitap Takım-Eda Bayrak
Kavramları Kavramak adına kısa bir çalışma.-Kurmaca ve Hayal Gücü-
Kavramları Kavramak adına kısa bir çalışma.
Kurmaca ve Hayal Gücü
Olmadığı halde varmış gibi tasarlanmış kurgulanmış olaylara kurmaca denir? Kurmacaya neden ihtiyaç duyulur? Kurmaca oturmaca mı? Durmaca mı? Kurmaca metinlerde varsa güzeldir lakin gerçek hayatta olmadığı halde birisini suçlamak için iftiraya yakın kurmaca yapılıyorsa yanlıştır. Şimdi Kurmacaya neden ihtiyaç duyuyoruz irdeleyelim. Kurmacaya Hayal diyebilir miyiz?
A-Yazarın hikâye öykü şiir yazarken kullandığı bir hayal biçimidir, seçimidir, geçimidir. Düşsel bir gerçeklikle yazarın kullandığı bir sanat dalıdır. Bunun sanatın dışında ki her kurmaca hayal değilse, saati kurar gibi kendini kurarak boşaltmak için düşünce merkezinde gezerek şarj deşarj olma halidir. Bunu sık sık yaparak stresi sıkıntıyı gidermek hayal dünyasında güzel ormanlar yeşillikler içinde gezinmekte fayda vardır.
B-
Bülbül güle küsmüş gülün haberi yok
Gül açmayarak bülbülü küstürmüş haberi yok
C- Farklılıklar eylemi dediğimiz düşlere bir bakımda kurmacada desek yeridir, tıpkı yazar şair gibi gezinerek gülümseyerek gülümsetmeyi denemekte fayda vardır.
D- Kurmaca yani hayal diyelim geniş bir coğrafyada hatta tüm coğrafyada insanın vazgeçilmezidir.
E- Kişi kültür değerlerinde yoğrularak bu kültür değerlerini, dille yazıyla şiirle yaşatılıp kuşaktan kuşağa aktarmanın kurgusu ve hayaliyle, mütemadiyen çalışır ortaya bir değer koymanın bırakmanın telaşında, kurgu veya hayalle yoluna devam eder.
F- Gençlerin kültürel değerlere bakışından yola çıkarak içine hayalini kurgusunu eklemeden bir yol alacağını sanmıyorum, dilin yaşama yansımasından doğan eksiklikleri hayal gücüyle okumakla ancak aşılabilir. Kurmaca ve hayal gücü duygu ve hislerin yeni bir kalıba dökülmüş halidir. Böylelikle eskiyen kalıplar düşünceler yenilenerek nesilden nesile aktarıla bilinir ancak.
G- ““Yakın ve uzak geçmişte neyle perdelenirse perdelensin istiklalini hedef alan her oyunu bozan milletimiz, 15 Temmuz’da bir kez daha istiklaline ve istikbaline kast eden karanlık odakların maşalarını kararlılığı ve cesareti ile hüsrana uğratmış, ülkemizin hem bugününe hem geleceğine mührünü vurmuştur. Milletimizin o gün istiklaline sıkı sıkıya sahip çıkarken sergilediği irade ve kararlılığın 1921 yılının 12 Mart’ında sergilenen irade ve kararlılıktan farkı yoktur. O kararlılık, o irade, o his ve o duygu birliğini onlarca yıl sonra bile diri tutan hiç şüphesiz İstiklal Marşı’nın mısralarında da kendini gösteren ve nesilden nesile aktarmayı başardığımız ortak hasletlerimizdir. İnancımız o dur ki, sadece kâğıtlara değil, milletin gönlüne yazılan ve milletimizin gönlüne nakşeden İstiklal Marşı’mızın taşıdığı milli his, duygu ve değerler manzumesi ilelebet bu topraklarda ve milletimizin her ferdince yaşayacak ve yaşatılacaktır. “
Ğ-İşte buyurun en büyük hayalimiz olan vatan için yazılmış hayalin en güzel hali.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
İşte bizler millet olarak, dilini ve kültürünü yüzyıllar boyunca kendi değerleriyle yoğurur. Bu sırada dil, akan coşkun bir nehir gibidir, içinden geçtiği her topraktan bazı unsurları alır, kurak toprağa da sevgi aşk ekerek yeşermesini sağlar, kurmaca hayal dediğimiz bu nedenle çok önemlidir.
H-Hasbelkader rastlantı sonucu olmayan içimizde var olan hayal kurmaca hayal ile düşünceyi birbirine katarak harmanlayarak böylesine güzel eserleri meydana getiririz.
I-Kurmaca ve hayal bizlerin canlılığını sürdürmesi gelişimini tamamlaması için bulunmaz bir nimettir. Taşıyıcıdır bizi yarınlara taşır. Yüzyıllar boyunca insanlar hayaller kurarak bir yerlere gelmiştir. Hayal gücüyle düşünceye yeni anlamlar manalar yüklenerek meydana getirmiş ve peşinden gitmiştir. Dil, yazı, şiir, resim heykel kültürün temeli olan hayal kurmak bir milletin ifade ettiği yaşantıyı veya yanlışı resm ederek bir ressam gibi bize sunmuşlardır. Şairde bir ressamdır, ressamda bir şairdir. Şair ressam gibi dizeleri dizer resmini çizer gibi gösterir, ressamda şair gibi heceleri düzer gibi güzelliğini sıra sıra renklerle dokunuşlarıyla resm eder görsel olarak bize sunar. Bu bağlamda kültür için, sözlü olsun yazılı görsel olsun kurmaca hayal kurmak çok önemlidir, ifade etmek adına bir eser meydana çıkarmak adına.
Kısacası burada noktayı koyarak, zengin bir kültüre sahip olmak için hayaller kuralım insana dair insan için mutluluğu yarını için, ancak toplumların dilinin zenginliğine kurmaca yani hayal gücünü katarak yükseltelim insan dair yarınlarını, yarınlarına dair hayallerini, vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç
Mehmet Aluç
Gold Üye / Erkek / 20.01.2016
Paylaştıklarım
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI
(2)
ETKİNLİKLER
(2)
ŞİİRLER
(2520)
TARTIŞMA
(1)
YAZILAR
(880)
Hakkımda
1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.
Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.
×