Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
������������������RLER
Deneme
Es-Salatu-Ve's-Selamu-Aleyke-Ya-Rasulallah!
Mehmet-Alu������
Mutfağın Sihirli Kapısı - Çocuklar İçin Forkids-Esra Evci Atay, Esra Akbalık Emirgil
Türk Modernleşmesi ve II.Abdülhamid'in Eğitim Hamlesi-Ömer Faruk Yelkenci
Doğru Davranmayı Öğreniyorum 1 - Değerler Eğitimi Seti 2-Kolektif
Tumpa tumpa Sakın Kaybolma-Güzin Öztürk
Scratch 3.0 ile Kodlama-Hakan Ataş-Bager Akbay
Batı Klasiklerinden Seçme Hikayeler (Arapça)-Komisyon
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!
Resimi Orjinal Boyutta Görmek İçin Tıklayın
Ya Nurdan Nur Nebi, senin gelişin doğum günün âlemlere nurlarla kayıt edildi, nurun damla damla kâinata damladı gönüllere yayıldı. Gelişin müjdelere müjdeydi, gülüşlere anlam katan gülüştü, kokusu bitmiş yok olmuş çiçeklere gönüller kokuydu, yeniden yeşermek için umuttu. Rahman Rahim olan Rabbim, çaresizliğimizi bitişimizi güllerin gönüllerin kokusuz nursuz kaldığını bildiği için seni Âlemlere gönüllere Kâinata Rahmet olarak gönderdi. Seni Gönderen Yüce Allah c.c. binlerce kez şükür, secde etsek azdır… Gelişinle nurunla gönüllerde sönen güneş ayrı bir güzellikte doğdu, ay yıldızlar gece çok ama çok farklı parlıyor. Gönüller gelişini bilenler senin nurdan adını terennüm etmenin sevincini, onurunu yaşıyorlardı… Güller cennetten aldığın kokundan yayıyorlardı âleme, gün her şey yeniden yazıldı âlemlere gönüllere gelişinle gülüşünle nurunla... Kâinat bile, o gün bir başka gülümseme ile gülmeye hasret kalmış, insanlığa ayrı bir güzellikte nurunla nur nur tebessüm ediyor. Senin ismin hürmetine yaratılan biz insanlar, senin gelişinin şerefiyle şerefleniyor yeniden doğuyordu yeniden tüm kâinat insanlar insanlık…
Gelişinle gönlümüze nurun dokundu sıcaklığıyla sardı, kendimizden eski kendimiz silindi, yeni bir kendimizi bulduk o gün nurdan gelişinle cennetten gelen kokunla kâinat âlem… İnsanlık gelişinle arınmaya hasretti, gülümsemeye gülmeye, zulmün altından kurtulmaya muhtaçtı ve sen geldin Nurunla Rahman Olan Rahim… Olan Rabbimizin izniyle, kâinat nurla doldu gülüşünle gülüşlere can hayat geldi canlara…
Arapça ‘da "bir işi tamamlayıp sona erdirmek, bir şeyin sonuna bitişine damga vurmak, bir yazı veya belgeyi noktalayarak mühürlemek" anlamlarına gelir. Bu tamlamada yer alan "Nübüvvet" terimi; "kullara yönelik olan ilahî irade ve mesajların vahiy yoluyla üstün vasıflı bazı seçkin insanlara, beşeriyete tebliğ etmeleri kaydıyla ulaştırılması" anlamına gelmektedir. Buna göre hatm-i nübüvvet tamlaması Allah ile kulları arasındaki elçilik görevinin sona erdiğini belirtmektedir.(Alıntıdır bu kısım)
“Resulüm! Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya: 107)
“(Ey insanlar!) Allah’a ve Peygamber’ine inanasınız, ona yardım edesiniz, onu büyük tanıyıp saygı gösteresiniz.” (Fetih: 9)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Varlığım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, bu ümmetten yahudi olsun hıristiyan olsun, kim benim peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur.” (Müslim: 153)
Sen ümmetine düşkün secdede seccadesini ağlayarak gözyaşı döken Nurdan Peygamberimizsin, sana layık olmak her kula nasip olmaz, hakkıyla layık olamazsak ta yolunda bir nefes tüketmeye dünden razıyız ya Nurdan Nebi. İnsanlığın yeryüzünde gönüllerden zulümle silinmek üzere olduğu, o kara kapkara şirkin, putperestliğin, insan ve onun haysiyetine ve hilkatine yaraşmayan kapkara karadan daha kara zifiri karanlıklar olarak ,insanlığı anında boğmak üzere olduğu cahiliye döneminde, ya Nurdan Nebi gönüllerimizin akan merhametiyle gülüşüyle bir pınar Rahmetiyle geldin ıssız sanılan bu bir çölde, ayın on dördü bir öksüz olarak, Abdullah’ın yetimi, Amine’nin rüyası, Hz. İbrahim’in duası, Hz. İsa’nın müjdesi, âlemlere gönüllere Rahmet olarak doğuverdin geldin, bu gelişin zulümler gelişleri yıkan, doğumun, doğan zulmü zalimi paramparça eden gelişti doğuştu. Âlemlere gelişinle nura gark oldu, gönüller insanlar yetimler gelişinle doğuşunla gülüşünle cihan muradına erdi.
Bizler sana erişemedik göremedik, lakin Nurdan Kur’an da gelişini gülüşünü okuyarak her gün yaşamaya çalışıyoruz. O Nurdan nuruna âşık olan Sahabeler gibi seni sevemedik sevmemizi de imkân yok, onların yanında bir parça kadar sevmiş olsak ta sen o nurdan sahabelerin gibi sevmiş kabul et ya Nurdan Nebi. Seni anlatmaya, Mürekkep kalemler kâğıtlar sayfalar yetmez ya Nurdan Nebi. Ya Nurdan Nur, seni anlamaya anlatmaya çalışmak, biz Müslümanlar ve mümin gönüllere dünya ve ahirette sonsuz huzur, verecek ve gönüllerimizde düşüncelerimizde silinmez engin ufuklar açacaktır ve bu engin ufuklar senin nurdan gülüşünle doludur, biliyoruz ve sana doğru gelmeye çalışıyoruz. Ayağımıza dünya nefsimiz arzularımızı kazançlarımız takılsa pranga olsa da kırmaya çalışarak gelmeye niyetliyiz Yüce Allah c.c. izni ve yardımıyla. Ahirette şefaatine cümle müminler olarak erişmek için günde beş vakit namazda Yüce Allah c.c. İstediğimiz duadır ya Nurdan Nebi. Hoş geldin hoş geldin sözleri Nurun karşında gülüşlerin karşında söner ya Nurdan Nebi…
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin!
Vel Hamdü Lillahi Rabbil Âlemin!
………….
Ey Allah'ın Resûlu Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Habibi Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Arşının Nuru Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Allah'ın Mahlûkatının Hayırlısı Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi Salat-u Selam Senin üzerine olsun!
Hamd Âlemlerin Rabbi Olan Allah İçindir!
Selam ve dua ile kalın kardeşlerim.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Mehmet Aluç
Gold Üye / Erkek / 20.01.2016
Paylaştıklarım
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI
(2)
ETKİNLİKLER
(2)
ŞİİRLER
(2520)
TARTIŞMA
(1)
YAZILAR
(880)
Hakkımda
1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.
Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.
×