Toggle right icons
Toggle menu
Kategoriler
Edebiyat
Dil Bilgisi
Güzel Sanatlar
Geleneksel Sanatlar
Sanat Galerisi
Forum
İş İlanları
Kitaplık
Şiiristan
Türküler
Üyelerden
Yazılar
Şiirler
Uyelerimiz
Hakkımızda
Hakkımızda
İletişim
İçerik Girişi
İçerik Ekle
Kitap Ekle
Üye Girişi
Arama
Ana Sayfa
������������������RLER
Deneme
Birisinin-Gelmesi-Sevmesi-Sarmas������-Gerek-Ki,-Fark-Ortaya-������������ks������n-Bilinsin.
Mehmet-Alu������
Babaannem Diyor Ki... - Dünya Yerinde Mi?-Beyza Karakaya
Bir Kavanoz Mutluluk-Davide Cali
Çocuk Edebiyatı Okumaları-Melike Günyüz
Suşa ile Kiki Yerle Gök Arasında-Erdoğan Kahyaoğlu
Arzu Profesörü-Philip Roth
Siri, Ben Kimim?-Sam Tschida
Birisinin Gelmesi Sevmesi Sarması Gerek Ki, Fark Ortaya Çıksın Bilinsin.
Birisinin Gelmesi Sevmesi Sarması Gerek Ki, Fark Ortaya Çıksın Bilinsin.
Önce gitmeyi istiyorum sonra o neden gelmiyor diyorum vazgeçerken gidiyorum.Önce seviyorum neden o beni önce sevmedi diyorum tam sevmekten vazgeçerken seviyorum. Gelmeyince özlüyorum özlemimi gidermek için giderken neden o beni özleyerek gelmiyor diyorum geri dönerken gidiyorum özlemlerimi yok etmek sarılmak için. Neden o bana sarılmak için gelmiyor derken yıkıyorum tüm olumsuz düşünceleri varıyorum sevdiğimin yanına, gelen ben seven ben oluyorum beraberce gülüyoruz. Bir süre sonra fark ediyor ilk önce gelenin sevenin saranın özlemi yıkanın ben olduğunu şimdi benden önce o geliyor seviyor özlemleri yıkıyor gülüyor güldürüyor. Anlıyoruz ki ilk giden kendini gururunu yerlerde paspas etmiyor ezdirmiyor nefsini benliğini yıkarak, farklı olduğunu farklı olmanın nasıl bir güzellik olduğunu gösteriyor. Herkes yıksaydı inşa eden olmasaydın asıl fark meydana çıkardı? Hep ağlatan olsaydı güldüren olmasaydı gülmek nasıl bir şey nereden nasıl bilebilirdik? Mevsimler hep kış olsaydı, ilkbaharı, yazı, sonbaharı nasıl bilebilirdik? Birisinin gelmesi sevmesi sarması gerek ki, fark ortaya çıksın bilinsin sevilsin… Ağlayanı güldüren, küseni barıştıran, savaşı barışla buluşturan, bekleyene koşan, sevgiliye aşkla varan olmazsa güzellikler nasıl belli olacak ortaya çıkacak? Özleyen hep ağlasa, özlenen hep beklese kavuşma nasıl olacak? Seviyorum diyen sevdiğini söylemezse, sevilen sevildiğini nasıl bilecek? Bütün yalnızlıkların tasasını çözecek, çözümsüz değildir diyecek, göçmek gitmek kaçmak çözüm değil diyecek insanlara ihtiyacımız var.
Kaderin niyeti pes ettirmek değil
Pes etme hemen doğrul diyor
Her emredene sen eğilme olma cahil
Eğmek isteyenleri doğrult diyor
Duadan umut kes diyene uyulmaz
Ümitlerin yolunu kesen sevilmez
Açık kolları kıranlara varılmaz
Kader farkına var farklı ol diyor
Birbirimizi ne tanıdık ne rüyada gördük
Yolda karşılaşırken birbirimize güldük
Bir selamla dost olduk sevilmeyi bildik
Kader farkına var farklı ol diyor
İnsanı sadece maddi yönüyle ele alan ve o yöndeki ihtiyaçlarını görerek insanı mutlu etmeyi değil çıkarı için seven çıkarını elde ettikten sonra terk eden, bu yönde çalışan insan tek başına nasıl mutlu olacak? Terk edilen insan elinde tüm varlığını almak için insanların yaklaştıklarını hissedince insanlıktan kaçan insan nasıl mutlu olacak mutluluğu bulacak? İnsanlık birbirini yıkmak için bu dünyaya gelmedi ki, yıkanları yıkmak, yıkılanları kaldırmak için geldi. Her gelen yıksa dünyada hayat kalır mı? Yaşamanın bir anlamı olur mu? Bütün yalnızlıkların tasasını çözecek, çözümsüz değildir diyecek, göçmek gitmek kaçmak çözüm değil diyecek insanlara ihtiyacımız var. Yalnızlık yakan bir kıvılcımdır yakar, söndüren bulunmazsa yıkar… Gidenlerden varanlardan bilenlerden saranlardan olmamız dileğimle vesselam.
Mehmet Aluç
Mehmet Aluç
Gold Üye / Erkek / 20.01.2016
Paylaştıklarım
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI
(2)
ETKİNLİKLER
(2)
ŞİİRLER
(2520)
TARTIŞMA
(1)
YAZILAR
(880)
Hakkımda
1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi romanı okuyarak başladı.1975 yılları idi galiba o dönemde tanıştım ve okuma hevesim aç bir kurt gibi başladı ve o dönemde çıkan gazete, mecmua, çocuk romanı-Kemal ettin tuğcu Serisinin tamamına yakınını-okudum. Mecmua ve dergiler bana yetişmiyor desem yeri azdır. Bu muhteşem atmosferi yaşamak ve devam ettirmek için o yaşlarda çalışmaya başlayarak özgürce ailemden izin almadan bu dergileri özgürce alarak okumaya başladım, Bu okumanın güzelliğini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum adeta yutuyordum. Hele gırgır dergisi, Teksas, Tommiks haftalık hiç kaçırmazdım. İlk okuduğum roman -SUÇ VE CEZA- dır ve bu roman okuma hızımda1978’ler de başladı ve elime geçen ve yeni çıkan romanları hemen alıp bir çırpıda okuyordum.
Aynen deliler gibi hatta bir söz vardır-Aç olandan korkmayın gözü aç olandan korkun-diye bende aynen böyle idim. 1982 yılı Askerlik ve daha sonrası evlilik ve yaşama atılmamla bu yükseliş alçalmaya başladı. Evliyim 4 çocuk babasıyım.1990 yılında kamuda işçi olarak çalışmaya başladım. 2002 yılında tayinim nedeni ile çok sevdiğim şehirler arasında olan- Anakaraya- tayinim çıktı. 2010 yılına kadar çalıştım ve 2010 Ekim ayında emekli oldum. Şimdi kendi halimce okuyor ve yazmaya çalışıyorum -Allah'ın izni ile-Sinema, tiyatrodan, kitap okumaktan, ailemle baş başa vakit geçirmekten hoşlanırım.
×